her konuya itiraz eden sözlük yazarları

canlarım onlar benim.
büyüyecekler, büyüdükleri oranda idrak edebilecekler yazarlığın ne olduğunu.

onların şöyle bir problemi var henüz aşamadıkları;

burada yazan herkes, kendi olmalı, reel yaşamda olmak zorunda olduğumuz gibi, iş kimliğimizle, öğrenci kimliğimizle, eş, ana, baba, evlat kimliklerimizle, yani toplum düzeninin kabul gördüğü burada olunması gerektiği düşüncesindeler sanırım.
farklı bir karakter sunumu gördüklerinde, açıyorlar o minik, fındık ağızlarını.

şimdi;
inci sözlüğü, bir kitap gibi düşünün, sözlük olmaktan çıktı çünkü, sözlük olabilmek için gereken tüm dataları mevcut, o artık yorumlarla harmanlanan ve karakterleri olan bir kitap, kahramanları var, sapıkları, tecavüzcüleri, iyi aile çocukları, orosbu ruhluları, huur çocukları, taraftarları, sağcıları, solcuları, dincileri, dinsizleri, memurları, işçileri vs vs... roller dağıtılmıyor, herkes rolünü kendi seçiyor ve istediği gibi oynuyor.

mesela;

sıradan bir inci yazarı, diyelim ki, vergi dairesinde memur, e bu adamın, bastıramadığı bir kate upton hayranlığı var ve gün içerisinde bunu paylaşabileceği kimse yok.
yanındaki memur arkadaşına off abi ,bu gün ne sıcak, mübarek, şöyle dolapta soğutulmuş bir kate upton sidiği olsa da serinlesek dese ne olur yazar abimizin hali?
ya da, belki de kızlar konusunda canı yanmış biri yazar abi, şuan öfke dolu, henüz kalbini ısıtacak yumuşacık bir el uzanmamış ona, bu adam böyle hissederken ve sözlükte yazma hakkı varken, ondan nasıl optimist içerikli entyrler bekleyebilirsiniz?

veya başka bir yazar, tapu dairesinde çalışıyor, adam kaynak, fıldır fıldır çalışan bir aklı var, taşıyor, kontrolü güç, paylaşmak istediği şeyler var, yanındaki memura; abi yeaa benim manita yine rar dosyasında trip atmış mesajla, bıktım amk...deyip, o naftalin kokulu ortamda eğleşmesini mi bekliyorsunuz?
üstelik, sözlüğe eğlenmek için girenlerin beğenisini kazanmışlar bu adamlar, haklarında uçurulsunlar gibi başlıklar açılmakta, bu hem onlara hem de onları beğenenlere saygısızlık değil mi, bu onların hakkı değil mi?

mesela başka yazar; diyelim ki adam avukat, gün içerisinde, sürekli bir başkaları ile ilgili konuları çözümlemekle uğraşıyor, ben dilini konuşacak ortamı yok, müvekkiline, seninle bi sevişelim, sana tüm sıkıntılarını, sorunlarını unutturur. diyemeyeceğine göre, gelecek, egosunu burada şişirecek, eğlenecek.

örneklerimiz çok elbette sizinde bildiğiniz gibi.

geçenlerde bir ironi yapmıştım, erkeklerin kendi aralarındaki duygusal muhabbetler ile ilgili mesaj butonum mavi çaldı, üff iğrençleşmeyin yaa... bari içinizde tutun amk gibi bir uyarı, ölür müsün öldürür müsün? sana mı soracağım? tarzında cevaplarla, mesajlar elbette sertleşince, gidip nick altında alakasız bir şekilde sallamaya başlıyor bebişim.

o bazen içimizi şişiren, ciksist içerikler, türk kızlarını çıldırtma rehberleri, dini yorumlar, ateist yorumlar, aşk acısı çekenler, işinden kovulanlar, doğum yapanlar, boşananlar vs vs. herkes burada bir renk ve o gün ruh hali nasılsa o konuda yazmak isteyecek elbette, buna müdahale etmeye çalışmak kimin haddine? hele ki, üreten birine bunu söylemek, üretkenliğini kısıtlamaya çalışmak,
bu ne bencillik, bu ne saçmalıktır?

sıkılıyor olabilirsin birçoğundan, ilgi alanın değildir,
beğenmiyor musun yazarın tarzını, konularını?

cevap mı vereceksin? ironi yap, ayar ver, tak gibi yazıyorsun, yeteneksizsin de, ne bileyim, sende eğlenmenin yolunu bul.
yapacak o kadar çok şey var ki, ama bu yapacaklar arasında müdahale etmek yok, buna hakkın hiç yok.

düşüncelere, kim ferman buyurmuş ki sen buyuracaksın?

biz, yazarsak ki, yazar, imgeler, betimler, üretir, olanı yazmak zorunda değildir, kurgular, hikayeler, süsler, sallar vs. müsaade ediverin de istediğimizi yazalım, e yok değil taşeronsak ve sözlük kurallarında; bir yazar, bir diğer yazarın yazmak istediği konulara müdahale edebilir, sınırlandırabilir veya engelleyebilir gibi bir madde varsa, yazacak listelerimizi yollayın bebişler, kırmayalım sizi.

edit:imla