1. 1.
    +3
    bir ilişkide, tüm duygularını rest çekerek ortaya koyandır ideal sevgili.

    sevdiğine her istediğini yapabilmek, yeri geldiğinde, çekinmeden kıçına şaplak atabilen, gözlerine dalıp giderken, kalabalığa ve ona aldırış etmeden öpebilen, ona yazılar, şiirler yazıp bunu uluorta okuyabilen, ten uyumuna inanan ve bunu kendi rızası ile yapan, çok seven ve sevdiğini belli edendir.

    yaleppim bunu becerebilen erkek ne muhteşemdir, ne alnı öpülesi, ne korunası bir erkektir.

    siz kızlar, öyle bir erkek bulduğunuzda sakın kaçırmayın onu, aşk yuvarlarınızla besleyin, kalbinizin odacıklarına hapsedin, ne yapın edin, kaybetmeyin.

    etrafta tuhaf düşüncelere sahip erkekler olabilir. kendinizi koruyun bunlardan, sakının, kaçın, uzaklaşın.

    mesela ben, çok aşık olduğumu belli etmem, edemem, sonunda züt gibi ortada kalacağımı falan düşünürüm, bağlanmaktan kaçarım, kaybetmeye korkarım. beceremiyorum işte, bir çemberin etrafında dolanıp kendimi kaybedemiyorum.

    en basiti, bir konu hakkında teati yapmaya çalışan sevgilime,'aşşkııımm yaa ne kadar doğru söylüyorsun' gibi bir tasdik cümlesini kurmam, kuramam. misli haklılığı olsa dahi, onun fikrini çürütmek için her şeyi yapabilirim, cilt cilt angiblopedileri hatmedebilirim, evet buna benzer şeyler yaptım, daha aşırısına da kaçabilirim.

    veya kıskançlıktan, mideme saplanan sancıları, ağrı kesiciler alarak, cenin pozisyonunda yatıp, günlerce uyuyarak ruhumu tokatlamaya çalışırım ama yinede bunu asla fark ettirmem, lafını açmam, küçük düşmüş gibi hissederim, kendime nefrete dönüşür bu(ve kızlar bu kıskançlıktan ne kadar nefret ediyoruz deseler dahi, kesinlikle seviyorlar ama soluksuz bırakacak kıskançlıkları değil elbette)

    ya da ,sevgilimin mesajını telefon başında bekler ama ona 1 saat sonra cevap veririm.

    her an onunla konuşabilmek için can atıyorken, aramam, umursamaz tavırlar sergilerim, o aradığında seni sallamıyorum kızım, sen varlığın benim hayatıma anlam katamaz tavırlarıyla cümleler harmanlarım.
    telefon kapandığında 'allah belanı versin senin açılay, yine tak gibi konuştun ve bozdun kızın moralini' diyerek kendimi yer bitiririm.

    bu örnekleri tahayyül edemeyeceğiniz kadar çoğaltabilirim.

    aklınızdan şu geçebilir, 'neden, neden bu eziyeti, hem kendine hem sevdiğine yapıyorsun?'

    tam cevap bu olabilir mi bundan emin değilim.

    erkekler aşık olduklarında çok zavallı, çok çaresiz, çok derbeder, çok yitik oluyorlar, en hassas noktası bu işte, yani ben etrafımdakileri öyle görüyorum. kendimi onlar gibi hayal edemiyorum.

    hep o soğuk, yıkılmaz, elinde sigarası ile dolaşan acılay'ı görmeliyim aynada, yabancı bir yüzle karşılaşamam bu saatten sonra.

    hal böyle olunca, aşkım ve aşık olduklarım; dokunsam toz, toplasam duvar, bıraksam kaos oluyor.

    bu nedenle, ben hep siluetlere, kayıp sevgililere aşık oluyorum.

    edit :imla.
    ···
   tümünü göster