Tam olarak andırmasada birikmiş kağıt külleri vardı ama küllerden arapçamı ibranice mi anlamadığım dilden bir yazı oluşmuştu aldım elime kızaklı telefonum var tabi o zaman resmini düzgün çekmeye çalıştım hocaya gittim hocada yakını göremiyormuş zar zor baktı dedi bu : kin, nefret,intikam duygusu besleyen senden günahları kadar tiksinen biri evladım. Dedim bu benim arkadaşım devran adı . Bana dedi senin bilerek veya bilmeyerek yaptığın bir olaydan senden nefret etmiş olmalı ceza kesmek istiyor senden . Hoca bana 3 saatin sonunda bir şey yazdı çizdi bu muska değil dedi ama ona benzer birşeymiş git bunu küllerin oraya koy yak ve bittikten sonra küllerin üzerine su dök seni korur dedi dediklerini yaptım ve 2 ayın sonunda üniversiteye başlamıştım . Aynı şehirde okudum (adana) ama aradan zaman geçmesiyle arkadaşlarımla ev kiraladık annem gile artık hayata atılmam gerektiğini söyledim gelirimiz fena olmadığı için kabul ettiler 3 arkadaş kirada oturduk ve evde uyurken yine eski olaylar . Birden uyandım yanıma bakma gereği duydum ve ev arkadaşım başımda dikilmişti -ulan şimdide sen ne alakasın amk noluyo- bana sert sert bakıp bişeyler diyordu anlamıyordum amk bu eve çıktığımızdan beri yastık altında bıçak saklıyordum bütün cesaretimle bıçağı almaya çalıştım güç bela aldım elim tir tir titriyor ve ev arkadaşım mustafanın istemeden sağ bileğine saplamışım bağıra bağıra yere yığıldı.. O gece yüzleşecektim geberirse gebersin hesap sormadan hastaneye felan zütürmeyecektim