1. 1101.
    +19 -1
    yaklaştığında parkın o turuncu ışıkları yüzüne vuruyordu.. bana yaklaştıkça, yüzü aydınlanıyordu.. yüzüne hoş bir eda ilişmiş, yaramaz ufak çocuklar gibi gülümsüyordu... üzerinde gri uzun bir hırka vardı.. içinde siyah boğazlı ince bir kazak.. altında siyah bi kot ve çizmeleri.. ha bide siyah kepi vardı kafasında.. ( hiç unutmuyorum beyler ... ) belli ki evden bir kaç dakikalığına kaçabilmiş.. montu bile üzerinde yoktu bu zemheri ayazında..

    kalbimin atışı bu sefer farklıydı.. çünkü her hızlı çarpışında, göğüs kafeslerim ağrıyordu yediğim tekmelerden dolayı... (hande nin boyu 1,70-1,72 civarında, benim ise 1,81) .. ayaklarının ucuyla dikildi, elleri arkasında kabadayı gibi geldi karşıma.. tam hoşgeldin diyecekken

    ben: "hoşg... "
    hande: "şşşşşştt" ... dedi (işaret parmağıyla dudağıma dokunarak.. beni susturduktan sonra devam etti usulca).. -"telefonda beni susturdun şimdi sıra bende beyfendi" .. ( elini dudağımdan çekip yüzümdeki yaralarda dolaştırdı..)

    dünya ayaklarımın altından kayıp giderken, kimliğimi, nefsimi sorgularken biz sadece 4 kişiydik.. 4 sevgili... bir ben, bir o.. bir de gölgelerimiz... artık gölgeler birbirlerini tamamladılar.. bir bütün oldular..

    dudağıma dokundu dudağıyla, ve ben artık nefes almaya başladığımı hissettim.. bu acımasız dünyada bir hayat öpücüğüydü beni uyandıran..

    zorunlu edit: anılarım yüzüme yüzüme vuruyo ... bir sigara molası
    ···
   tümünü göster