bunalım sebebim

cevap bekledim,
beklerken bir yandan attığım mesaja pişman oluyor
kendime küfürler ediyorum,
bir yandan ne olursa olsun artık diyorum,
bir yandan erkendi diyorum kendime
bir yandan tam vakti
bunları düşünürken 1 saat geçmişti
telefonum titredi

- gerek var mı ki ? diyordu
- size sormak lazım ? dedim
- görücez bakıcaz gibisinden birşey dedi
iyice gaza geldim ben
-fazla uzun zamana yaymamak lazım dedim
-doğru vakit sahip olmadığımz tek şey dedi.

beni uzun zamandır düşünmek istemediğim bir konuya itti o mesaj.
o da gurbetteydi,
benim üniversite işlerim vardı.
okulun bitmesine 1.5 sene
doyamazdım ona ben
1.5 senede emin olduğum tek şey buydu

moralim bozulmasın diye sormadım
-annenin, babanın görev süresi belli mi diye
sormayınca da meraktan başka bişi düşünemez oldum.
meraklanmayı üzülmeye tercih etmiştim.
gece yine uyku yoktu bana aldım elime orhan kemal'in bir kitabını
başladım okumaya...
sabah ezanını duyduktan sonra uyuya kaldım

yine kardeşim uyandırdı gözlerim şişmişti
telefona baktım bir mesaj marissadan

-uyuya mı kaldın mesajlaşmanın ortasında
-evet dedim diyecek birşey bulamayınca
hemen cevap geldi.
-tembel okulda görüşürüz dedi
-mutlaka görüşelim dedim
kahvaltı yapmadan arabaya geçtim.

derse geç kaldım,
geç gelince sınıfa giremiyorduk biz
5 dakikan sonra
geç geldiğin derste yok yazılıyordun direk.
kantine geçtim yemek aldım
bahçeye çıkarken marissayı gördüm.
şanşıma binlerce kez teşekkür ettim
çünkü o da geç kalmıştı.
onlar daha disiplinliydi
bize göre.
hocalarının da birçoğu yabancıydı çünkü...

@62 kardeş henüz efkarlancak birşey yok meraktayım sadece kafam dağılsın diye okuyordum işte...

yanına gittim beni görür görmez
-gözüne ne oldu dedi
-düşünmekten uyku tutmadı dedim
-neyi dedi seni ulan seni diye bağırcaktım yemedi tabi
-birini dedim
-kimi dedi
-beni düşünmeyen birini dedim
-nerden biliyorsun seni düşünmediğini dedi
-tahmin dedim
-haberi varmı dedi
-yok dedim
-olmalı dedi
-tavsiyene uyucam dedim telefonumu çıkardım bir mesaj yazıp gönderdim.

şaşırdı marissa
biraz bozuldu suratı
-ben bi lavaboya gidim dedi
o sırada telefonun mesaj sesini duydu
açtı baktı telefonuna

şaşkın surat ifadesinin yerini gülümseme aldı
(hiçç bilmiyorum o sıra bu cesaret nerden geldi bana
nasıl yaktım gemileri
ama
iyi ki yapmışım böyle birşey)
arkasını dönüp gitti.
ben noldu lan şimdi diye
olayların şokunu yaşıyorken
-gördün mü o da seni düşünüyormuş diye mesaj geldi cebime

@65 tavsiyene uyucam ilerleyen partlarda

o mesajı okuduktan sonra ki
mutluluğumu tarif edemem beyler
bütün endişeler gitti
kafamda ki
ne zaman gider bu şehirden
biz taşınır mıyız
yine araya birşey girer mi
hiç birşey düşünmedim
ağzı kulaklarına vardı değiminin
sözlük anlamıydım o mesajı okuduktan sonra.

en önemli kısmı geçmiştim
sanki
rahatlama geldi bana
herşey daha güzel görünür oldu bir anda
romantik şarkılar filan geçti kafamdan
taki ders zili çalıp ömerle konuşana dek

http://fizy.com/#s/2cdxds (ali atay)

durumu özet geçtim ömere
ok sevindi ilk başta benim gibi
sonra
-kalıcı mı ki marissa dedi
bir ders boyunca unutma fırsatı yakaladığım soruyu tekrar hatırlattı bana
-bilmiyorum dedim.
-öğren oğlum dedi fazla kaptırma.

haklıydı ömer yerden göğe
bu ilk haklı çıktığı konu değildi son da olmayacaktı.

yine aynı soruları düşünürken telefonumu çıkardım
-okul çıkışı görüşelim mi?dedim
-olur kim kim dedi gülücük koyup
-sen ben birde okulda gördüklerime soruyorum işte kalabalık oluruz dedim
-olur dedi
-okuldakilerin işi çıkmış sadece sen ve ben ? dedim
-daha iyi olur dedi ...

bende yine heyecan
yine merak
yine karamsarlık
dersler bitti
çıkışta önce tuvalete koştum.
ödünç aldığım parfümü sıktım
ağzıma naneli şekerlerden attım bi kaç tane
saçlarımı düzelttim.
ben çok yakışıklı değildim bence
beğenenler oluyordu
öyle aham şaham birşey yoktu yani
ama çok tatlıydım
baby face şekli
saçlarım uzayınca dalga dalga oluyordu,
gözlerim irice ve siyah
bu kadar tasvirim yeter
marissanın babası italyan
annesi belçika kökenliydi
gözleri annesi gibi mavi renkliydi
saçları sarı turuncu arası,
fiziği oldukça düzgündü
italyan kızlarının fiziği düzgündür genelde
öyle kilolu veya sıska çok kız görmedim ben
italyan geni taşıyan.

şeklimi yaptım tuvalette çıktım
okul kapısında bekliyordu beni.
biraz yürüdük

-hav hav yaptım ona bakıp.

gülerek koluma girdi.

ben uçuyorum mutluluktan
o güldükçe huzura kavuşuyordum
.bulundum şehir 2003 yılında çok gelişmemişti.
2-3 cafesi vardı
ama
şimdiki cafeler gibi oturcak armutlar filan yok,
nargile çoğu cafe tarzı yerde vardı zaten.
bulunduğum şehir sıcak bir şehir olduğu için
bahçeleri büyük iç kısımları küçüktü cafelerin
deniz gören yüksek bir cafe vardı oraya yürüdük
aşık olduğumla.
yürürken klagib
nasılsın iyi misin
nasıl geçti okul muhabbetini de yapmayı ihmal etmedik tabi

@76 benle alakası yok kardeş sözlük hata verip duruyor

cafeye geldik oturduk.
bir süre sessiz kaldıktan sonra

-bak marissa
-sanıyorum ki benim seni arkadaştan
-fazlası olarak gördüğümü anlamışsındır. dedim

-evet farkındayım dedi

-tüm kalbimle umuyorum ki
-sende benimle aynı şekilde düşünüyorsundur. dedim

-burdayım ya işte dedi

-şimdi dedim tek bir soru kaldı geriye
-ülkene ne zaman dönüceksin ?dedim

-bir ay sonra dedi

gözlerim doldu aq 2 saniye içinde
isyan edesim geldi

-şaka şaka dedi
halimi görünce elimi tuttu.
içimden dıbına koyim böyle şaka yapılır mı lan
derken sorumun gerçek cevabını verdi.

-biz hep burdayız
-babam italya ile türkiye arasında gidip geliyor
-ama annemle ben burdayız dedi.

-öyle mi ben yarın gidiyorum
-o sebeple çağırdım seni buraya dedim
benim az önce girdiğim pozisyona
girmek üzereydi ki

-şaka şaka dedim
diğer elini de ben tuttum.
-bende burdayım sen kalkdıkça da burda olucam.

ne güzel gelişmişti
herşey tam istediğim gibiydi
sevdiğim kızın elleri ellerimdeydi.
ilk aşkıma karşılık bulmuştum,
başarısız da olabilirdim,
platonik de devam edebilirdi
öyle olmadı.
tutuyordum ellerini mutluydum.
akşam evine bıraktım sevdiğimi.
geçtim eve derslerimi çok boşlamıştım.
özel derslerde filan iyiydim
ama
pratik yapmıyordum.
üniversite zamanları da yaklaşıyordu yavaş yavaş.
yeni bir program yaptım ders çalışma saatleri için
biraz çalıştım
sonra
geçtim yatağa
direk uyudum o huzurla...

yabancılarda öyle isim koyma
hadi çıkalım
ilişkimize isim koyalım diye bi olay yoktu
bende de olmadı hiçbir zaman
isimsiz ilişkimize başlamıştık marissayla
belki o benim gibi aşık değil di
belki sadece hoşlanıyordu benden
ama olsun elleri ellerime deymişti
reflex ile değil duygu ile ,isteyerek girmişti koluma.

günlerimi marissa ve ömer ve arkadaş grubumuzla geçiyordum.
bir sabah ömerle tuvalete geçtik sigara içiyoruz.
biri geldi arkamızdan bana doğru yanaşıp

-baksana bi kardeş dedi
-buyur dedim
-sen o marissa dönen kızla mı çıkıyorsun dedi
o marissa denen kızla
bu kelimeleri duyduktan sonra
yapıştım boynuna

-ne biçim konuşuyosun lan dedim b
oynundaki ellerimi tutup yere doğru itti
-noluyoruz ya dedi
-düzgün konuş beraberiz ne oldu dedim
-tamam kardeş kusura bakma dedi
ömerden mi tırstı
benden mi bilmiyorum ama tırstı çocuk

-niye soruyorsun olum dedim
-sizi beraber gördüm ama
marissa başka bir çocukla daha görüşüyor dedi

kafamdan aşağı kızgın yağ boşalttı
elimden kayıp kaçtı çocuk.