1. 1.
    +17 -2
    bu ülkede yaşayan asgari ücretli işçi, üstelik de senin maaşını alabilmen için bu devlete bu parayı kazandıran işçi açlık sınırının yarısının da altında bir aile geçindirmek zorunda bırakılınca sessiz kal, zütünün umru olmasın, ama sen kendine ödenen parayı beğenmeyince iş durdur.

    her biri ayrı bir siyasi saçmalığın osuran züt deliğinden başka da birşey olmayan skik oluşumların adına sendika de, sırtını onlara yasla.

    adalet ya herkes için vardır ya da hiçkimse için yoktur.

    bu böyle..
    ···
  2. 2.
    +10 -1
    günde ondört saat 150 santigrat derecelik hidrolik pres karşısında, nereden baksan 10 - 12 kilogramlık bir kalıbı en azından 80 - 90 defa kaldırıp kaldırıp indirmenin karşılığı -eğer bekar ve 18 yaş üstüysen- 701 lira.

    günde sekiz saat, senede bir ay tatille klimalı odalarda bilgisayar başında evrak kaydetmenin karşılığı ise aynı yaş ve medeni durum kategorisi için 1500 liradan fazla.

    giberim böyle adalet anlayışının terasizini ulan !
    ···
  3. 3.
    +7 -1
    aynı işçilerin elleriyle verdikleri oylarla kendilerini temsilen meclise gönderdikleri adamın aylık geliri 20 bin törkiş liras'dan kesinlikle fazla.

    bu mudur eşit gelir dağılımı temeline oturtulmuş demokrasi anlayışı ?
    ···
  4. 4.
    +5 -1
    harbiden yazıklar olsun..
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    vay mnkym..
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    beyler eğer ilginizi çekecekse birkaç tane de am züt resmi ekleyeyim ?

    hani anarşistsiniz, her türlü ibineliğe karşısınız, adaletsizlik karşısında birer heykel kadar sert davranabilirsiniz ya o açıdan.
    ···
  7. 7.
    +1 -1
    @9 ben de onu diyorum kardeş. burada adaletsizlik karşısında her biri birer cengavere dönüştüğünü iddia eden bir sürü insanız.

    ve ortada böyle bir saçmalık var, sesimizi buna çıkartmayacaksak, hakkımızı toplanıp almaya uğraşmayacaksak ne zaman bir araya gelip ne için bir şeyler yapacağız ?
    ···
  8. 8.
    -1
    beyler bırakın şu şukuyu çüküyü bilmemneyi.

    onbinleri aşmış bir kalabalığız burada. sanal da olsak bir gücüz.

    bu gücü kullanma günü bugün değilse ne zaman ?
    ···
  9. 9.
    -1
    (bkz: mebus maaşlarının otuzbin tl olduğu bu ülkede)
    ···
  10. 10.
    +2
    giblemeseniz de anlatayım;

    ben bir fabrika yönetiyorum. yani "hakkınızı aramalısınız" "bakın bu ülkenin asgari 1630 tl maaşla çalışan memuru %3'lük zammı beğenmediği için sokaklara dökülüyor, sizler koyun gibi devam ediyorsunuz" "ulan sarsılın kendinize gelin" dediğim adamlar benim yanımda çalışıyor.

    ve ben buna artık bir dur denilmesi zorunluluğundan bahsediyorum.

    cehalet biz istemesek de bu ülkenin hastalığı. madem cahillerden oluşan ve koyun gibi önüne konulan yemeğe itiraz etmeyen ve emeği bu şekilde sömürülen bir kitlenin varlığından haberdarız ve madem insanı sadece aşağılamaya yarayan bir ücret tarifesinin karşısındayız bu insanları cehaletleriyle başbaşa bırakıp kaderlerine terk etmektense bütün ülkeyi onlar için sanki kendileri içinmiş gibi mücadele etmeye çağırabiliriz.

    fakirin alınterini sömürerek elde edilen zenginlik kahrolsun !

    kahrolsun emekçiyi köle olarak gören sistemler !

    700 liralık ücret tarifesi kahrolsun !
    ···
  11. 11.
    0
    duyun sesimi ulan !
    ···
  12. 12.
    0
    mesai bitti son kez up
    ···
  13. 13.
    0
    ulan oğlum harbi acayip adamlarsınız.

    ben bu sözlükte daha evvel bir adamla sırf "am züt desem gelirsiniz ama sosyal bir konu olduğunda gıkınız çıkmıyor dıbına koyim sizin gibi tatlı su anarşistlerinin" dedi diye bildiğin kavga etmiştim.

    boşuna mı etmişim, nedir..
    ···
  14. 14.
    0
    bu başlığı bu sözlükteki herkes okuyacak !

    @21 farkındaysan başlığın başından beri @22'de ne dediysen onu demişim. okumak iyidir bazen..
    ···
  15. 15.
    +1
    @24 aslında temelde isyan ettiğim şey tam olarak bu gözüm.

    şöyle anlatayım; insan kaynakları bu işçileri (vasıfsız olanları) işe alırken anlaşmayı şu şekilde yapıyor;

    "asgari ücret, devlet ne verirse o. yılda iki zam ve yine devlet ne verirse o."

    bu çocuklar da "devlet garantili" bu maaşı seve seve kabulleniyorlar. bu durumda bekar ve 18 yaş üstü bir çalışanın aylığı asgari geçim yardımıyla birlikte 701 tl'ye denk geliyor.

    takdir edersin ki hiçbir patron, devlet "şu kadar versen yeter" derken daha fazlasını vermeye yanaşmaz.

    şunu da söylemeden geçemeyeceğim ben fabrikanın üretim ve planlama müdürüyüm, aynı zamanda da kalite koordinatörüyüm. yani bu elemanların ücretlerinin belirlenmesinde görevli komisyonda bile yokum. ücret komisyonu finans müdürü, mali müşavir, genel müdür ve yönetim kurulu üyelerinden oluşuyor.

    ben de bu adamların bu ücreti kabul edip bu emek yoğun işi anaları skilerek yapmak zorunda bırakılmalarına doğal olarak isyan ediyorum. haklı olarak 701 liraya isyansız çalışan ve milyonları aşmış bir kesim varken klimalı odalarında bilgisayar başında evrak kaydederek 1630 lirayı beğenmeyen adama da isyan ediyorum.

    tamam ücretini beğenmeyebilirsin ve buna itiraz edebilirsin ama senden çok daha komik paralara hayatları skilen kesim için de sesini çıkartacaksın o zaman.

    ya da sen de susacaksın.

    bütün söylemeye çalıştığım budur..
    ···
  16. 16.
    0
    @27'ye ek olarak, ve siz bu rahatlıkla hayatınıza devam ederken ayda 700 liraya anası skilen işçiyi aklınızın ucundan bile geçirmezsiniz.
    ···
  17. 17.
    0
    bu arada entry - nick diyen arkadaşlara "avrupa yakası" diyorum, "şahika koçarslanlı" diyorum. yaşları yetip de derhatır edebilirlerse tabi..
    ···
  18. 18.
    0
    @32 mesela şunu yaptım,

    2012 ocak ayına kadar asgari geçim yardımları ödenmiyordu işçilere. patronun ve diğer patroncu taifenin olmadığı bir gün hepsini toplayıp bunun analarının ak sütü kaar helal bir hakları olduğunu anlattım. toplanıp genel müdürle konuşmalarını ve bu haklarını talep etmelerini söyledim.

    sonra da davetli olmamama rağmen bununla ilgili yapılan yönetim kurulu toplantısına katıldım ve şubat 2012'den itibaren bütün çalışanların devletin belirlediği gibko oranlarda da olsa asgari geçim yardımlarını almalarını sağladım.

    geçen senenin başlarında çift vardiya çalışılan bu fabrikada vardiyalar arasında hiç boşluk verilmiyor ve gece vardiyası 13 saat gündüz ise 11 saat çalıştırılıyor ve bu sayede makinelerin hiç durmaması sağlanıyordu.

    gece vardiyasında çalışan arkadaşlar ayda 2 hafta günde ikişer saat fazla çalışmalarına rağmen ücret farkı almıyorlardı, yine ayıktırdım hepsini bunu da almalarını sağladım. bu arada mesai saatlerinin uzunluğu nedeniyle vardiyaların son 3 - 4 saatlerinin ne kadar verimsiz olduğuyla ilgili uzun bir sunum hazırlayıp yönetim kurulunun karşısına geçtim ve işten kovulma ihtimalimi göz ardı ederek vardiyalar arasında birer saat de olsa boşluk olmasını ve mola sürelerinin 15'er dakikadan yarımşar saate çıkarılmasını sağladım.

    halen de her fırsatta en azından kendi işçilerimle konuşuyor ve en azından yasal haklarını almaları konusunda sürekli onları telkin ediyorum.

    yine 2010 yılında tam ay çalışmalarına rağmen sadece ayda 10'ar gün sigortalı gösteriliyorlardı sözleşme karşılığı. bir hafta sonu aralarından birinin evinde toplanmalarını sağlayıp bunu şikayet ederlerse asıl hakları olan tam ay sigorta haklarını alabileceklerini söyledim. şikayetlerini yapmadılar. sgk'nın ihbar hattını arayıp inceleme başlatılmasını sağladım. şimdi herkes tam sigortalı. işe yeni alınan adamlar normalde üç dört ay sigortasız çalıştırılıyordu, benzer işi yapan fabrikalardan birinde yaşanılan bir kazayı örnek göstererek ödenen tazminatı patronlara anlattım. işe girdikleri gün sigortaları yapılmazsa bu işçileri üretim sahasına sokmayacağımı ve bunun aslında kendi menfaatleri için olacağını ikna ettim.

    artık herkes işe girdiği gün sigortalanıyor.

    buna benzer daha bir sürü şey sayabilirim ama bunlar benim için önemli olanları dostum.

    bütün bunları da sırf sen merakını gider diye anlattım. kendime paha biçmek için değil.

    böyle işte..
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    0
    @34 öyle huur evladı mali müşavirlerle - muhasebecilerle çalışıyorlar ki, ben bu kıt muhasebe bilgimle ne desem, ne anlatsam karşıma onlara daha fazla kazanç vaad eden bir şerefsizlik çıkartabiliyorlar.

    ben buradan sonrasını yapamıyorum, tek başıma elimden gelmiyor, beceremiyorum.

    artık sıra bilinçli ve kalabalık bir kitleyi ayaklandırıp bu kendi haklarını savunmaktan bile aciz insanların haklarını hem sermayeye hem de devlete karşı istemekte - korumakta diye düşünüyorum.

    bu uğurda sahip olduğum maddi - manevi bütün birikimi harcamaya seve seve razıyım.

    iş ki böyle düşünen birkaç cengaver daha bulayım...
    ···
  20. 20.
    0
    @45 tam padişahın sevdiği adamsın..
    ···