1. 1.
    0
    toplanın kaybedenler, bu günüm sadece sizin için...

    bütün aşklarımın topldıbını veriyorum sizlere, bütün yanılgılarımı döküyorum birer birer önünüze... uzun yıllardır karaladığım günlüklerimden satır başlarını ilave ediyorum kıyıya köşeye...

    zehir olan her günümün hesabını soruyorum gidenlerden, ama kızmıyorum onlara sadece sitem ediyorum.

    daha yolun başında nasıl tükenilirmiş buyrun görün ve yolun kalanı için iyi dileklerinizi iletin bana. inanın iyi olan ne varsa ihtiyacım var, temiz kalan ne varsa artık onları istiyorum hayatımda.

    rakımıda açtım dertleşmek için hazırım, anlatmak için yanıp tutuşuyorum inanın bana. yük ağır olunca paylaşmadan edemiyor insan. bilin ki yükü dağıtmak adım atmanın en iyi yolu.

    dün yediğim akıllara durgunluk veren dayağı anlatmıştım sizlere.
    "inanılması güç dayak yeme hikayem" diye aratırsanız bulursunuz. onu müteakkiben devam ediyorum şimdi hayatımın kirli ve karanlık kaldırımlarında.

    şimdi ise bambaşka bir konuyu dillendirmek istiyorum. hayatımda iz bırakanları, kalbimi kendi malı edenleri, terkedip gidenleri anlatıyorum.

    müzik, şiir ve bir kaç caps eşliğinde. romantizm, sex, ihanet, bağımlılık ve tükeniş... hepsi burda.

    bunun karşılığında sizden hiç bir beklentim yok... şuku ve nick altı tamamen sizin zevkinize kalmış vermesenizde olur umrumda değil. sizden ricam sadece up edin. up edin ki ne kadar kaybeden varsa burada bulsun kendini...

    alın rakınızı şarabınızı biranızı ne varsa

    başlıyorum...

    (yazım ve noktalama hataları için şimdiden özür dilerim.)
    ···
  1. 2.
    0
    ergen olan herkes gibi gibtir edilmiş dışlanmış biri gibi hissediyorum kendimi o yılar. hayatımın berbat olduğunu hep böyle gideceğini düşünüyorum. düz lisede kalmıştım, pederim beni meslek lisesine yazdırmıştı. işte bununla beraber zaten geriye düşmüştüm kavgamda. mutlu bir aile yaşantım yoktu açıkcası, ikiside iyi insanlar oysa ama sadece bana karşı birbirlerine değil... ergen olan beni bitirmeye yetiyordu kavgaları.

    kimi zaman söylemlere dönüşüyordu bunlar. ağır hakaretler havada uçuşuyordu yer çekimine karşı gelip.

    tüm bunlarla mücadele edip okuluma tüm gücümle sarılmıştım, artık elimde tek kalan bu hiç bir işe yaramayan meslek lisesiydi. yapı ressamlığı bölümündeydim. başarılıda bir öğrenciydim. ama sadece bir meslek lisesinde...
    ···
  2. 3.
    0
    yarıda bırakırsan 3 yıl eksilerim
    ···
  3. 4.
    0
    aile hayatımla çok meşgul etmeyeceğim sizleri. kısa kısa arada girecekler zaten konuya.

    2. sınıftayım, 30 kişilik bir sınıf. kız nüfusu yoğunlukta ama sivilcelerim daha yoğun. arkadaşlarla tek konumuz liseli ferreları. herkes bir cengaver, veren olsa öldürüyesiye gibeceklerinden zerre şüpheleri yok. bir kenardan dinliyorum genelde bunları pek fazla girmiyorum konuya. açıkcası bilmiyorumda misyoner, blowjob, anal bilmem ne diye tabir edilen sex posizyonlarını. ama arkadaşlar gerçekten uzman osbir partileri düzenliyorlar bazı bazı...

    genelde kızlardan uzak duruyoruz çekiniyoruz. şimdi olduğu gibi değil o zaman kızlar bizden korkuyor, hepimiz potansiyel tecavüzcüyüz. evde anaları nasıl akıl verdiyse artık bilmiyorum. tüm bu karmaşada bir kız takılıyor gözüme. aynı sınıfta olduğum sarışın bir kız...
    ···
  4. 5.
    0
    adı "ebru"...

    ebru güzel kız hoş kız. ama ebru varla yok arasında gidip gelen, eğer hareket etmese kendisini bukalemun gibi saklayabilecek birisi. o kadar sessiz.

    ebru'nun bağırdığını hatta kavga ettiğini gören yoktur. yani bu kadar çirkefin arasında tertemiz kalmış.

    biraz anlatayım onu sizlere. detayı seviyorsunuz binler bilirim.

    sarışın demiştim zaten. kahverengi gözleri var, düz burnu estetik yapılmış kadar güzel. fiziken baktığınızda yatağa atmak isteyeceğiniz bir liseli. zayıftan biraz kilolu yani mükemmel ele gelir cinsten. bacakları düz, beli çok estetik, beden eğitiminde gördüğüm kadarıyla ayva göbek diye tabir edilen göbekten var kendilerinde. tam bir osbir malzemesi lise için. giyimi gayet temiz ve tekrar söylüyorum sessiz ve çok gizemli...
    ···
  5. 6.
    0
    açıkcası ona takıyorum kafayı. hayatında hiç kız arkadaşı olmayan bir lise 2 öğrencisi için büyük bir atılım bu. kendime güvenimi topluyorum yüz yüze konuşamam biliyorum ve geleneksel yönteme başvurup en yakın arkadaşı olan "hasret" i konuya dahil ediyorum.

    - hasret ben ebruyu çok beğeniyorum ımm şey güzel kız yani ne bilim işte

    hasret tam bir kaşar anlıyor hemen.

    - onla konuşmamı istiyorsun anlaşılan..!

    - evet yani çok iyi olur çok istiyorum bunun olmasını...

    - tamam konuşurum. hallederim ben merak etme o beni dinler.

    hasret tam bir maldır. yani onu yarım saatte kandırır kerhaneye satarsınız. o kadarda salak biridir ama ebru için onun zütünü yalamaya başlıyorum.

    ertesi gün okula geliyoruz sınıftayız. ebru'nun gözleri üzerimde. anlıyorum hasret konuşmuş. yerin dibine giriyorum utanıyorum sıkılıyorum. ama ebru da öyle bişey yok tebessüm ediyor.
    galiba oldu diyorum kız sırıttıysa olmuştur tabi diyorum.

    öğle arasında herkes çıkıyor. arkada oturuyorum ebru yanıma geliyor.

    2 senede bikaç kez konuşmuşuzdur bu sessiz sakin kızla. pek birşey bilmeyiz birbirimizle ilgili. ikimizde gerçek anlamda utanıyoruz belli.

    - meraba emin napıyosun

    - hiiiç çıkıcaktım toplanıyorum.

    - istersen çıkma konuşalım biraz...

    oha.. o sessiz kız benden daha atak çıkıyor.
    ···
  6. 7.
    0
    peki diyorum bende tabiki konuşalım.

    bana hasretin ona söylediklerini anlatıyor. bende onaylıyorum ben istedim söylemesini diye. gülüyor, bu iyiye işaret.

    - olur mu sence? diyorum...

    - bilmem olur mu? diyor gülerek...

    - eğer istersen neden olmasın.

    - bende seninle beraber olmak istiyorum.

    diyor ebru ve benim kalp atışlarım yine ritmini bozuyor.

    bu zor birşey. aynı sınıfta iki liselinin o yıllarda ilişki yaşaması hem bölüm hocalarının hemde diğer liseli binlerin konusu olur. şimdi olduğu gibi değildi o zamanlar gerçekten. birkaç kişinin müdür yardımcısından dayak yediğini bilirim, kızın elini tuttuğu için.

    ebru ve ben bütün öğle tatilini sınıfta konuşarak geçiriyoruz herşeyi kararlaştırıyoruz. bikaç kişi dışında kimse bilmeyecek ilişkimizi, gizli olacak. yoksa veli toplantısında ebru nun anası çok şey öğrenir ve kızı giberler.

    orası iran mı lan diyosunuz dimi? eskilere sorun onlar anlatır eskiden iran dan beterdik.
    ···
  7. 8.
    0
    ebru ile olan serüvenimide fazla uzatmayacağım zaten gereksiz bir detay ve zaman kaybı. hızlı gececeğim. ebrudan sonrası önemli benim için, beni yakan ebrudan sonrası...

    başlıyor ilişkimiz mutluyum ben. ilk defa kız arkadaşım oluyor. proje derslerinde yardım ediyorum o beceriksiz yarime. boş kaldığımızda kaçıyoruz gezmeye gidiyoruz gizlice. geceleri mesajlarımız operatörleri meşgul ediyor zaman geçiyor. ama ebru huysuzlanmayada başlıyor. annesi telefonunu kurcalamış. babasına söylemekle tehdit etmiş bizim kızı. artık zorlaşıyor bazı şeyler. eğer bir kızın ailesi tutucuysa o kız yarra yemiştir o zaman anlıyorum. birkaç aylık ebru serüvenim bitiyor. arkadaş oluyoruz sözde... detaylarına girmedim.
    ···
  8. 9.
    0
    okumaya başladım rahatsız etmeyin
    ···
  9. 10.
    0
    hadi binler uplayın gençlere ulaşsın bu ibretlik olaylar. şukularınızı bol keseden veriyorum.
    ···
  10. 11.
    0
    lise sonda meslek liseliler staj yapar bilen bilir. bir ofiste başlıyorum bende. işhanı burası ufaktan işlek biryer. hayatımda ilk atılımım. ilk defa bir iş yerinde çalışıyorum. geçmişte fırıncı babama yardım edip harçlık aldığım çok olmuştur ama bu başka panpalarım. üçüncü kattayız. on dükkan falan var karşımızdada bir bilgisayarcı. melih diye bir bin var iyi arkadaş oluyoruz.

    kısa süre sonra olay başlıyor.

    iş güç yok semih e gidim iki laf edim diyorum, ve olay başlıyor...

    içeri giriyorum. müşretiler var. pc toplatıyorlar sanıyorum ki... ve bir kız...

    kasayı toplatan adamın kızı, sonradan öğreniyorum...

    gözlerim kızın üzerinde dikkat çekmeden onu süzüyorum. oturuyor bir köşede nezih bir kız olduğu belli.

    siniyorum bir kenara semihle laflıyoruz, ama arada süzüyorum hala.

    anlatayım onu size...

    benden biraz kısa. sen kaçsın ki lan? derseniz. ben 175 oda olsa olsa 165-170 falandır. şık bir kız. kendine özen gösterdiği açık. saçları uzun belinden biraz yukarıda, kumral. gözleri ela ve inanılmaz güzel. gamzeleri var konuşurken bile çıkıyorlar ortaya, yanağında bir ben var. daha fazlada anlatmam kıskanıyorum onu.

    ...
    ···
  11. 12.
    0
    ee devam et fena değil
    ···
  12. 13.
    0
    ap ap a p ap panpa yaz dinliyom
    ···
  13. 14.
    0
    onlar gidiyorlar işleri bitince. melih diyorum kim bu kız. dükkanın sahibinin komşusu diyor.
    çok güzel kız diyorum etkilendiğimi belirtiyorum bu bine.
    beklediğim şeyi söylüyor sonunda.

    bende msn si var diyor...

    yalvarıyorum bine nolur ver diye. evede net almışım yeni. çok uğraştırmadan veriyor.

    akşam eve gidince hemen ekliyorum. bu arada adı "aslı"

    ne güzel bir isim değil mi? beni benden alan kız bu işte dostlar. benim hayata küstüren...

    kabul ediyor beni. kimsin falan soruyor bana standart sorular işte. anlatıyorum herşeyi tanışmak istedim diyorum. hoş karşılıyor kız.

    günlerce konuşuyoruz onunla, her akşam tek konuştuğum o. git gide daha çok bağlanıyorum ona. dikkatinizi çekerim lise 3 teyim. oda liseli benim gibi lan ama o 2 de.

    birgün cesaretimi toplayıp;

    aslı ben seni çok beğeniyorum daha yakından tanımak istiyorum diyorum.

    gülümsüyor o nalet ettiğim smileyle, olur bende istiyorum zaten diyor...

    sevinçten uçuyorum panpalarım. o güzel kızla buluşma fırsatı yakalıyorum. iyi değerlendirmem gerektiğini biliyorum iyide hazırlanıyorum. konuşmamın düzgün olması gerek, heyecanlanmamalıyım...
    ···
  14. 15.
    0
    bu başlğı ayakta tutayım
    ···
  15. 16.
    0
    bismillah
    ···
  16. 17.
    0
    gerçekçi bir hikayeye benziyor devam
    ···
  17. 18.
    0
    buluşuyoruz cumartesi günü...

    öğle saatleri. pierre loti ye gidiyoruz. oturuyoruz ve başlıyoruz sohbete. hiç yabancı gibi değiliz inanın bana, herşeyimizi biliyoruz zaten.

    bu buluşmayı diğerleri takip ediyor... defalarca buluşuyoruz. artık ona söylemem gereken çok şey birikiyor bende. ben ona aşık oluyorum artık tek düşüncem o kız. ona açılmam gerek, bilmesi gerek...

    birgün sinemadan çıkıyoruz birşeyler içelim diye cafeye geçiyoruz.

    hiç beklenmedik bir anda, sohbetin tam arasında;

    - aslı ben seni seviyorum... diyorum...

    - ... bende.

    diyebiliyor sadece yüzü kıpkırmızıyken... bende diyor ve beni benden alıyor birkez daha...

    elimle elini sarıyorum.

    ona ilk defa bu denli samimi dokunabiliyorum. ellerim ellerinde. o an için hayatımı verebilirim...

    ...
    ···
  18. 19.
    0
    ee daha sonra
    ···
  19. 20.
    0
    bu olay günlüğüme şöyle işleniyor;

    "melek nasıl birşeydir hiç görmedim. ama görmediğim halde söyleyebilirim ki, o meleklerden daha güzel... belkide onların dünyaya yansıması ve elleri ellerimde... "

    inanılmaz günün sonu geliyor gidiyor evine. onu izliyorum giderken. kaçan son gemi gibi, uzaklaşıp gidiyor. bitmesin isterdim o günü...

    akşam nete geliyoruz aynı saatlerde. bu kez bana emin demiyor, canım diyor.

    basit ve son dönemlerde huur olan bu kelime beni nasıl mutlu ediyor bilemezsiniz.

    canım diyor bana, canım...
    ···