1. 26.
    -1
    yapamıyordum.
    ---
    Bakire değildi onunla çıkmaya başladığımda. sevdiği biri vardı o ölmüştü. buna benzer şeyler anlatmıştı susturmuştum. Ne olduğu önemli değil demiştim. bende masum sayılmam demiştim. (2 kızla öpüşmüştüm o zamana kadar, hepsi buydu ama tuhaf bir çekiciliği vardı işte)
    ---
    oral yapmayı istiyordu heryerimi emiyordu. olmuyordu. dedim yapma gel birşeyler yemeye çıkalım yok dedi. dişi ile bastırıyordu cinsel organıma. acının tahrik ediciliği varmış kımıldanmalar olmaya başladı. hemen içime gir hemen hemen hemen dedi.

    neyse bir iki dakika anca tamamen sertleşmemle cinsel birleşme gerçekleşti gidip geliyor yüzüme bakıyor inanılmaz birşey bu diye sayıklıyordu. onu izliyordum.
    sonra beni üstüne çıkarttı. hadi hadi..
    ilk orgazmını oldu.

    Sonra sarıldı, hala içindeydim. sarılma bir süre daha devam etti. hala cinsel organım ereksiyon halindeydi. sonra yine gidip gelmeye başladı.

    şaşırmıştı.
    ···
  2. 27.
    -1
    bu devam etti. durmadan çıplık atmamak için kendimi zor tutuyorum diyor, sen inanılmaz birşeysin diye kulağıma fısıldıyordu.

    Bu anı yaşamış olanlar bilir mi bilmiyorum. pek birşey hissetmiyorsun küçük bir haz penisinizde hepsi bu..
    ---
    (bu cinsellik bölümlerinde bir abartı yoktur. bilimsel olarak kanıtlanmış birşey mi onu da bilmiyorum)
    ---
    hadi boşal beraber gelelim diyor ama gelemiyorum, öpmeye koyuluyor testisleri avuşlamaya çalışıyor (ki yapamıyordu) bu anlar o kadar yavaş geçiyordu ki anlatamam.

    ikinci orgazmını olduğunda çıktım yanıma uzandı hala vücudu titriyordu. kolumu yana açıp kafasını oraya koydu.
    penisim hala erekte haldeydi. neden konuşmuyorsun dedi. alt dudağımla bilmem işareti yaptım. Litfen bana içinde ne varsa söyle dedi.
    ısrar edince dayanamadım.
    "Sen aşksın" diyebildim.

    kalktı sigara getiriyorum ben dedi. masaya yöneldi sonra geri dönüp penisimin üst kısmını öptü, gülümsemek zorunda hissettim kendimi.
    ···
  3. 28.
    0
    amk benim burada ne işim var diye düşündüm, penisime baktım. hala erekte halde kızdım kendime. bu nasıl oluyorsa tersi de mümkün dedim. o an aklıma onu bir arabada hayal ettim. birisine beraber gelelim dediğini düşündüm. bir an hızlıca banyoya koştum. kusmaya başladım. geldi. neyin var dedi. yüzüne bakınca bir daha kusmam gelmişti.

    tekrar kustum. sigarandan çekebilir miyim dedim. tabi dedi. çektim erekteliğim geçmeye başlamıştı. oturudum bir kahve içelim mi dedim tabi dedi. ben yaparım dedim. garsonluktan kalma bir süre çalışınca kahve ve çay sanki sizin işinizmiş gibi oluyor. yok dedi sen dinlen. uzandım. Bu kadın acaba beni aldatıyor mu ?

    ---
    Bekaret konusunda ne düşünürsünüz nasıl yorumlarsınız bilmem. bilmek de istemem, çünkü o sizin görüşürünüzdür. Size nasıl tanıştığımızı anlatsam belki bakış açınız değişebilir. ama bu ilerde sizi mutsuz da edebilir. kaldıramayabilirsiniz. iyisi mi bu konuyu kapatmak.
    ---

    kahvelerle girdiğinde aklımda hala bakirelik konusu dolanıyordu. işin ilginç yanı bunu önemsemeyen aptallık olarak gören benim bile zihnimde durmadan yankılanıyordu. kahveleri içtik. gitmem gerektiğini söyledim. yok dedi kal bu gece. O gece nasıl bir geceydi hiç hatırmaıyorum ama uyandığımda yüzümün sol yanı ve boynum yaralar içindeydi...

    bütün gece sayıkladığımı söyledi.. Ne demiştim ki ?
    ···
  4. 29.
    0
    sabah 7 gibiydi. yüzümde bir yanma hissi, ayağa kalktım yerde bir çarşaf ve yastık herhalde rahat edeyim diye yerde yatmaya çalışmış sonra yanıma uzanmıştı hırıltıyla horlama arası nefes alıyordu. düzelttim. horlaması kesildi.

    banyoya gittim yüzümü yıkadım yanması devam ediyordu aynaya baktım. yaralar vardı. kahve yaptım 2 tane odaya geçtim. bunu yapardık beraber aynı evde kaldığımızda ilk kalkan diğerine de kahve yapar sonra onu uyandırır eğer uyanmazsa kahve öylece masada soğurdu. uyandırdım "canım kahven hazır" efendim dedi içten bir sesle. sonra 2-3 saniye hareketsiz yattı ardından sıçradı. bütün gece sayıkladın sonra başını yastığa tekrar koydu. (bunu önceden yazmışım şimdi aklıma geldi o an ne kadar etkilendiysem) merakla ne dediğimi sordum. kararsızdım çünkü uyandırmak mantıklı değil sabaha kadar beklemiş de olabilir. Balkona çıktım. geldi. gel güzel boyunlu dedi yaramdan öptü...

    (arada kendime ve ona dair övgü dolu şeyler söylersem o anki bakış açımızdan ve davranışımızdan ötürüdür) ben sizden daha iyi yakışıklı gibi sıfatlara haiz değilim)

    biraz konuştuk. ne kadar çok şey var zihninde dedi.
    bir kağıt çıkarttı.

    araba, 3 çay biri açık, ablamın ismini ve tanrıça olduğunu, erzurumlu elimi sıkan çocuğun ismini, kardelen, izmirli bir aile ismi (ki sonra bunun organ bağışlayan bir aile olduğunu hatırlamıştım), okul derslerinden birkaçı, bana yardım eden kadın (okuldaki), şaşırdım.

    bilinç altı karışıktı. heralde. giyindik sağlık ocağına gittik 14 katlı 7-7 bölümmüş apatman'a yetişmeden. altta caminin altında. Öylece oturduk güneşte yanıyordu yara. ki trabzon ki hava genelde kapalıdır. içeri girdim
    ···
  5. 30.
    0
    özür beyler yazdığım şeyler yoğunluk yüzünde gitti. kaydettim bir an herşey silindi.

    hemşirenin yanına gridik doktor yan odada reprezantla birşey konuşuyor dedi. yüzüme baktı bu gece yanığı dedi.
    doktor geldi 10 dakika sonra bu herpes zoster virüsü dedi. burada hikaye olarak anlatmıştı hatırlıyorum. küçükken su çiçeği geçirmiş herkes de görülür vücut direnci düştüğünde olur bu. demişti ama bunu o kadar güzel anlattı ki şimdi bile hatırlıyorum. Yazmayacağım uzun ama adam mahçup olduğu ve bizi beklettiği için anlattığını düşünmüştüm.

    Bana stresli misin kafandan atamadığın şeyler mi var dedi ? kız arkadaşım evet gece boyu sayıkladı hemde bir sürü şey var dedi. doktora cebindeki kağıdı uzatıyordu hepimiz bir an ona baktık ben tedirgin oldum. Doktor ne bu dedi. sayıkladığıkları, baktı, tıbbi birşey göremiyorum ben burada dedi. AMk kız arkadaşım doktor ne kadar da sevimli olsa ses tonunda sanki küçümsermiş gibi bir hava sezdim. O olabileceğini düşündü bence yerinde bir karar dedim. gülümsedim kız arkadaşıma bakıp..

    doktor ooo burada romantizm görüyorum dedi. sonra kafandaki sıkıntı her ne ise onu yoksay dedi. Herley olacağına varıyor. senin tasan sana kalıyor dedi. doktoru bozmuş olsam da o an iyi kıvırdı. ilacı yazdı, teşekkür edip çıkarken her ne ise boş ver. olmuş bitmiş, oluyor devam ediyor, elinden birşey gelmiyorsa bunu umursama..
    ···
  6. 31.
    0
    göz kırpışında bir güven vardı ve bu kendimi iyi hissettirdi. çıktık, elimi omzuna attım, evlerine kadar yürüdük, bir adam napaysun tarzı birşey demişti 50 yaşlarında, (arada böyleleri çıkar tüm şehri suçlamamak lazım) bir an gerilsem de yanağımı gösterdim, hastayım amca birşey olduğu yok dedim. baktı birşey demedi. Evine çıkarken ileride bana kızın aldattığını söyleyen çocuğu biriyle konuşurken gördüm.

    ona eve çıkmasını birşeyler alıp geleceğimi söyledim. çocuğun yanına gittim. yanındaki kıza onlarda çalışmaları gerektiğine ikna etmeye çalışıyordu içime bir gülümseme yerleşti sonra nasılsın falan dedim tersler gibi konuştu. özür dilerim siz konuşun ben burada beklerim dedim. kenara çekildim sonra kız 10 saniye içinde telefonla konuşuruz deyip yüzüme bakıp hızlıca uzaklaştı. Korktu heralde.

    çocuk ne oldu ben sana fazla söyledim ve bitti demedim mi ? dedi. ikna etmem gerekiyordu bir şekilde. rica ettim sınavım acelem var dedi. amk eğer giderse bu şey kafamın içinde beynimi kemirir. arkasını döndü, gidiyorum dedi bende sırtından tutup çevirdim gel gel üstad dedim. Döndü dönüşüyle itişi bir oldu

    (mahallede biri sizi böyle tutarsa kesin yumruk atmak içindir, benim gibi mahallelerde büyümüş biri bunu bilirdi, demek ki o da mahallede büyümüş biri) çünkü yumruğu son anda itmeye çevirdi sendeledim. sakin ol işareti yapmaya çalışırken bir anda çocuğun kafasından tok diye bir ses geldi ağhhh diye bağırdı çocuk. Az önce 50 yaşlarındaki adam. Herhalde yüzüme sebebiyet verenin bu olduğunu sanmış.
    ···
  7. 32.
    0
    Beyler, sorun yaşayan bir ben miyim ? Her yazıyı kopyalayıp yapıştıyorum göndere basıyorum bu sayfayı bile zor görüyorum. Gerçekten kusura bakmayın. zamanınızı alma niyetinde değilim. yazılarım ulaşmıyor oraya..

    ---
    yazı deneme mi yapayım anlamıyorum ki.
    ---

    ayrıca bende önce gri ekran veriyor, ardından tamamen gidiyor...
    ···
  8. 33.
    0
    aha.. (hemen yazıyorum)

    "arkadaşlar düzeldi"
    ···
  9. 34.
    0
    Adam çocuğun kafasına vurunca çocuk yere düştü. dur amca dur diyorum zorla zaptediyorum adamı. sana vuriydi falan diyor. Neyse adamı sakinleştirdik çocuğa baktım sorun yok kan yok. acıyor şişti biraz. tuttu beni bak dedi sınavım var. senin de var. sonra konuşuruz dedi. tamam dedim özür diledim tekrar tekrar.

    Sen kolektif misin dedi? yok dedim. peki nesin dedi ? Hiçç dedim. peki bunu da konuşalım dedi.. hızla ayrıldı. çapraza yukarı baktım kız arkadaşım izliyor bizi. eliyle ne oldu tarzı şeyler yapıyordu,

    aradım canım birşey yok yanlış anlaşılma. Ben eve geçeyim hem ders çalışmam lazım dedim. önce inanmadı kavgaya gittiğimi sandı sonra ianndırdım eve gittim.
    ···
  10. 35.
    0
    Evimde eski bir baston vardır.. Baston tutkunuyum diyebilirim size.. Şu an çok var.. Bunlarla ileride birşeyler yaparım heralde.. Baston bana house md'den kalma birşey.. Özellikle ölen insanların bastonlarını alırım, Trabzonda ... kafesinin sahibinin babasının bastonu vardı evimde. Adam öldükten sonra istemiştim. vermişlerdi. Kız arkadaşımla da sorun yaşamıştım bu yüzden.. Baston'a ne ihtiyacın var demişti. bende insan yorulduğunda dayanacağı birşey olmalı demiştim. "ben varım ya" demişti Bu sözden sonra bastonu saklamıştım o gün eve vardığımda kendimi yorgun hissettim.

    Baston'u yanıma almalıyım diye düşündüm. Bastonu aldım ve evde hiç durmadan çıktım. Ders çalışmak istemedim. yürümek biraz açılmak istedim. okulun içinde yürüyordum durmadan, okula gittim pek kimse yoktu, sosyalleşecektim sonuçta.

    kafe5'ten hazırlığa inan orman yoldan evime gideyim dedim saatler sonra indim merdivendim taşlı patika yoldan çıkan bir kız gördüm, güzel bir kızdı.

    Tekrar bakmıştım.
    Bu kadın gerçekten güzel bir kadındı,
    zayıf narin bir boynu, sürmeleri hafif akmış gözlerinin içinde bir gökkuşağını andıran birşey vardı.. Bunu betimleyecek bir kelimem yok.. Gerçekten yok. Sadece güzel havalı biri olsa inanın bahsetmezdim Farklı birşey vardı onda gözlerimin içine bakıyordu, o kadar derinime işlemişti ki anlatamam. içimde durmadan batan birşey vardı sanki.. bir an duraksadım.
    ···
  11. 36.
    -2
    o da duraksadı. Acaba yüzümdeki yaraya mı bakıyor, şimdi tiksinip yüzünü çevirecek derken oda neredeyse durur gibi oldu o kadar yavaş hareket ediyorduk ki, kalbim bir an yerinden fırlayacakmış gibi oldu bastonuma baktı, sonra tekrar yüzüme.

    Ne oluyordu bana ? uğruna dün hasta olduğum kızı bir anda mı unutacaktım. çenem neredeyse omzuma değecek o da öyle, öyle yakınız ki..

    yüzünün çizgilerini görebiliyorum. kaşlarının ayrılışını birbirinden, hafif kırpılmasını (bu cümleleri yazarken bile heyecanlandım) tekrar boynuna baktım.. O nasıl bir boyundur. kız arkadaşım da benim boynumu beğenir. eğer bu kızın boynu dünya da var ise benim nerem doğru ki.. o an ellerine bakmak aklıma gelmedi. Yüzüne bakmaya çalışıyordum bunu hep aklımakazımalıydım. sonra yürümeye devam ettim 3-4 adım attıktan sonra hızlıca arkamı döndüm, bana baktığını fark ettim. Kalbim daha da hızlandı neden sonra yüzünü çevirdi ve yürüdü. Bunun utançtan olduğunu sonra fark ettim.

    Bilseydim bu sadece utanç koşardım. Dünyanın en çirkin adamı o bastonuyla o an nasıl koşacaktı, ne diyecekti.. yol boyunca hazırlığın merdivenlerine kadar bunu düşündüm (200 metre).

    Belki o da mutsuzdu. Belki o da..
    ···
  12. 37.
    0
    dönmek çok sonra aklıma geldi sigaraya ihtiyacım vardı o an. Sonra hemen okula doğru koşmaya başladım dempaştan alırım dedim. kafeleri gezdim (3 tane, muhallebici, çınaraltı ve kafe 5) hiç birinde yoktu. markete girdim bir winston aldım çıktım ptt (yan dükkan) yaktım gözlerimi kapattım yüzü aklıma geldi, çizgileri sonra bana tekrar bakarken ki o mahçup ifade.. o kadar içime çektim ki anlatamam. Başım dönüyordu, sonra bir fırt daha içimde hareketlenme oluyordu. Tahrik olmuştum hem de o kadar hızlı bir şekilde ki..
    bir an vücudum titremeye başladı,

    orgazm oluyordum sokağın ortasında
    ···
  13. 38.
    0
    birkaç saniye boyunca (daha önce uyuşturucu içmiş olanlar bilir beyaz bir flaşa benzer) ardı ardına şimşekler. Vücuduma ne olmuştu anlamıyordum ama bu son olay farklıydı. Sağlık durumum kötüye gidebilir bu herkesin başına gelebilecek bir olay. ama bu fazlası. Pantolonuma baktım ıslaklıklar var. hemen içeri girdim wc var. arkamı döndüm bana bakan insanların olduğunu gördüm. biraz ıslattım üstümü ayrıca göğüs hizama kadar ıslattım altıma yapmış değil de sanki birşey boca edilmiş gibi görünsün istedim.

    Bu arada beyler. siz siz olun tuvalette pantolonu çıkarmayın işkence.

    çıktım bu sefer nereye yürüsem insanlar bakıyor. Oturdum çınar altıya bir çay açık süzgeçli dedimdim yaşlı beyaz saçlı zayıf bir adam getirdi. tavana yakın bir yerde çük ekran televizyon. inanın bir şey seçemiyorum. çaya baktım içi çayın pürtüğü dolu. adama abi bu demli ve altı dolu dedim evet iç dedi. Bir an gerildim abi dedim seni yormak istemem. gerçekten de açık çay içmek istiyorum. istersen ben getireyim ama açık olsun dedim. Bir bakışı bir süzüşü var gibtir git der gibi.

    uzandı çayı almaya dedim kalsın başkasını getir açık ve süzgeçli olsun. getirdi. Tekrar özür diledim yine giblemedi. içtim çayı sonra süzgeçsiz olana dokunmadım geldi boşu onu aldı. kafamı eğdim yanlış anlaşılmasın diye.

    Not: Trabzonda açık süzgeçli çayı kadınlar içer tarzında bir şey var, tuhaf. O yüzden biraz agresifler.
    ···
  14. 39.
    0
    kalktım hesabı ödemeye geçecekken "hişşşt" diye bir ses bana seslendi, baktım ileride çaprazımdaki köşede erzurumlu çocuk oturmuş. elimi sıkarak acıtmaya çalışan. camı tıklattı ben, göstererek hesabı bende dedi. teşekkür ettim. güldü sustu. iyi günler dedim baktı birşey demedi yürüyüşümü seyrettiğini arkamı dönünca gördüm. tekrar masasına oturdum. adın ne ... ( Erzurumlu diyeyim)

    Fazla ortalardasın bu hoş değil dedi. hayda gibecem amk. herkeste bir gizem bir afra . Dedim bak kardeş sürekli bu şekilde gizemli gizemli davranmaları çekememem. adam gibi anlat. Kimmiş o gizemli davranan dedim.
    Kız arkadaşın hakkında birşeyleri öğrenmek mi istiyorsun. Öğrenebilirsin.

    dedim ne hemen söyle.
    Dedi yok zamanı gelir anlatırlar. ben yerinde olsam eskisi gibi evime yurduma kapanır kitabımı okur işime gider paramı kazanırdım dedi.

    hay allah olaylar bak.
    Not: bu arada kafasına bastonla vurulan çocuk özgür. (karışıklık olmasın)
    ···
  15. 40.
    0
    "Dinlemeyenler için anlatmak" üstad uykusuzum tutup da uyumaya gideceğim ya da başka birşey yapacağım demiyorum. sigaram yok önemsemiyorum. yazmaya çalışıyorum. Ayrıca insanlar uyanıyor.

    hikaye değil bu. bir gib yok mu ? eğer bugün bu olayları bilen yaklaşık (her şeyi bilen) 8-9 kişidir. Bu konular açıldı mı herkes derin bir sessizliğe gömülür.

    Size birkaç kişiyi anlatacağım. dinlediğinizde şok olacaksınız.
    mesela desem ki bu olay arabası yakılandan hocalardan tut, fakültede duvarlara yattığı kişilerin isimlerini yazmaya kadar giten en fazla 1-2 sayfa sürecek bir yazı. Şimdi izninle. gerçekten yemek yemem gerekiyor. çünkü vücudumda yaralar çıkmaya başladı yine...

    Not: yazıyı yazarken aynaya bakarak yazıyorum nereden nereye diyorum..

    caps koyup yemeğe geçeceğim capsi beklemelisin.

    Edit: Beyler mezuniyet dolayısıyla fotoğraf makinesini almışlar. ama sözüm olsun anlattığım her şeyin ispatını yapabilirim.
    ···
  16. 41.
    0
    bazıları için edit:
    http://www.haber61.net/news_detail.php?id=38943
    ···
  17. 42.
    0
    "Bu olayı da hiç unutmam"
    o gün.
    Okula gittim zaten bir tak bilmiyorum ingilizce sınavı kopyalar havada uçuşuyor. küçük kağıtlardan kopya çekenler var hepsine bakıyorum yakalanmıyorlar bu asistanlar ingilizceyi önemsemiyor herhalde. Düşünüyorum amk ingilizceyi sorguluyorum. gerekliliğini sonra gözümden yaşlar inmeye başlıyor.

    Benim eksiğim ne.. Benim eksiğim ne bu cümle kafamın içinde durmadan yankılanıyor. kağıdın türkçe cümleyi ingilizceye çevirinz bölümüne büyük harflerle "Benim eksiğim ne" diye yazıyorum.

    kalkıyorum, kağıdı veriyorum kağıtta hiç bir işaret yok yarı test yarı yazılı. ve bir yerinde benim neyim ekgib yazısı.

    Sarışın bir asistan kağıda bakıp, insanın bir kimliği olmalı diyor.
    Kimlik yeri geldiğinde çok felsefik bir kelimedir. ama bizde sadece etnik bir unsur.. haklısınız hocam diyorum adımı soyadımı yazıyorum küçücük harflerle.
    Önemli olan bu sorumun cevabı. bir tek o kağıtta büyük olmalı şimdilik. hoca aval aval bakıyor. Eğer medeni caseretiniz ve kendinize güven duyduğunuzun kanıtı sesiniz varsa ki bunlar amacı olan insanlarda olur insanlarda bu bakışı hep görürsünüz. Benimki sadece kararlılığı olan bir adamın sesiydi ve o bunu fark edecek kadar gelişmemişti.
    Kapıdan çıktım. Rus romanıydı sanırım çernişevski nasıl yapmalı, hiç okumamıştım o kitabı, hala da okumadım. belki nasıl yapmam gerektiği hakkında fikir verebilirdi bana.
    ···
  18. 43.
    0
    Kantinde insanlar dik yürürler. onların bir omurları ekgibtir ve o yüzden öyle yürürler. Bu bir omuru ekgib insanlar yavaş yavaş kantine akın ediyordu o gün. uzun zaman olmuştu insanları gözlemlemeyeli. Bu kendine güvensiz maskeli insanlar köşelerde oturur sırtlarını duvara verir ve oradan güç alırlardı. insanlara sırtını dönenleri ya ekgib, ya da ilgisiz olarak nitelendirirlerdi. bunlar gözlem yaptığını zanneden ve sadece yorum yapan, önyargılarını halka mal eden, cümlelerinin içinde kendi çıkarlarından başka birşey bulunmayan zihinleri dünyaya kazık köklerle bağlı esnemeyen, dedikoduların vaz geçilmez (tabiri caizse omurgasızları)atıl kapasiteleri yavaş yavaş kantini doldurmaya başlamıştı.

    tam olarak bu şekilde değil ama buna yakın şeyler geçiyordu içimden. kötülükle karşılaştığını düşünen herkes insanlardan nefret eder. Benimse umuda ihtiyacım vardı. Bol bol umuda..

    ortada bir yerde televizyonun karşısına oturdum, stv de izlenmeye asla değmeyecek birşey oynuyordu 15 dakika kadar daha oturdum. kantin dolmuştu.

    Erzurumlu çocuk ya da özgür ortalarda yoktu. kız arkadaşım aramış meşgule atmıştım, ardından mesaj atmıştı endişeleniyorum diye.
    ···
  19. 44.
    0
    Özgürün yanında uzun boylu bir çocuk olurdu hep onu gördüm kapının orada kalktım yanına gittim. Etrafıma bakınıyordum çok sonra bakındığım kişinin asla onlar olmadığının farkına varacaktım ama şimdi özgürü bulmalıydım. Cumaydı günlerden ve hafta sonu araya girmemeliydi. kantinden çay aldı ve çıktı peşinden çıktım. doğruca özgürürn ve iki arkadaşının daha yanına gittiler. oturdum yanlarına uzun boylu olan gitti bir çay daha almaya ısrar etsem de ben alırım diye epey zorladı. bir iddia meselesiymiş, ondan.

    oturdum diğerleri de orada olmasına rağmen özgür konuşalım dedim. sonra dedi. sustum. bir dakika kadar sustum sonra konuşmaya başladım. komik şeyler anlatıyordum okula dair hocalara dair. gözlemlediğim şeyleri. Örneğin istatistik hocasından bahsediyordum. Pek sevilmeyen bir adamdır. çok hızlı konuşur. pek kimse anlamada da allahtan tahtaya yazar. ama onun hızlı konuşurken sylediği şeyleri anlattım. Nedense onun derslerinde hep onu dinlerdim.

    Örneğin hızlı konuşurken " doğru mu diyorum ben cevap evet" diyen bir insan aslında çok komik bir insandır. onlara farkındalıklarımdan bahsettim. Bize çay getiren uzun boylu çocuk pek bir ısındı bana. yanımda oturmuş iyi ki geldin diyordu mesela.
    ···
  20. 45.
    0
    kalktık not fotokopisi çektirdik. Özgrlerin evine doğru yürüdük. Aktaş kırtasiyenin karşısında rakkasın önünde bir park var dedim gel oraya inelim dedim. indik. burası çok açık dedi şimdilerde forum olan yere doğru yürüdük ardından forumun yanında saklı bir park var. orada oturduk. dedi ki, Sen şu komutan geldiği zaman ona soru soran kişisin. Evet dedim demokrasiden bahsediyordu biraz açıklık getireyim istedim. Ona kötü davranmadım, saygılıydım.

    bir millet vekili maaşı ne kadar ?
    15 bin tl'yi geçmez dedim.
    bir rektör ne kadar alır ?
    ne kadar 5 bin mi ?
    30'bin tl'ye yakın.
    yani dedim.
    Bak senden insanların bazı istekleri olacak, dikkat et dedi. gerçekten de başın belaya girer üzülürsün dedi.
    Dedim aydınlat.
    Bak dedi sen ne solcusun ne sağcı ne dinci. Ortadasın. Evet dedim, uçlar zarar verir. Uçlar kendi aralarında diğerlerini ötekileştirip galibiyete oynarlar.
    Evet büyük tabloda da yenilmiş oluyoruz.
    Bravo dedi. güldü. Senden hiç bir şey yapmazlar. Sen sorgulamayı bitirmişsin. ve doğru yoldasın.
    insanların cümleleri kadar anlatım dili de önemliydi. Çirkin biriydi bu özgür ama gerçekten tuhaf bir havası vardı. Bunu sevmiştim.

    ---
    orada daha önce dayak yemiştim aynı yerde, nedense oraya gelsin istemiştim. Bir kız yüzündendi ve benim yediğim bir dayakta gerçekten masum olduğum tek olaydı.

    Milliyetçi bir binin yüzünden yemiştim. anlatsam şaşırırsınız. -anlatmayacağım, zamanınızı almayayım, nefret etmenizi istemiyorum- (:
    ---

    Derslerini düzeltemedin değil mi dedi ?
    yok dedim.
    gel dedi.
    ···