1. 1.
    +2 -2
    evet beyler bizzat ailenin icinden bi hayirsever elitle yapilan soylesi..artik karanliktan cikma vaktinin geldiginin onlarda farkinda bu yuzden artik sizinde bilgi sahibi olmaniz lazim.anlasmanin geregi bu..)

    http://unomoralez.com/con...LesMaitres_1299754253.gif

    S: Soyunuzun baslangici nereye kadar variyor?
    C: Ailemizin kökü antik zamanlarin dahi ötesine varir. Elinizdeki kayitli tarihin en erken zamanlari ve daha ilerisinde ailemizin üyeleri sahne arkasindan öyle veya böyle yönetiyorlardi. Atlantisin olsumu ve yikimindan dahi daha önceye. (Evet bu gelismeler tamamen gercekti). Bizler yönetmek icin dogduk. Bunu bu yasam seklinin bir parcasi olarak kabul etmeye calisin.

    S: Hangi uzunlukta secilmis ciftlesme ile soyunuzun safligini elde tutmayi basardiniz?
    C: Bizde onyalanmamis birlesme yoktur. Ailemiz herzaman birbiri icerisindeki soyalarla eslesir, yani soy derken, aslinda Evler demek daha dogru olur. Evlilikler önceden ayarlanmistir. Kimse bu kodu bozamaz ve bu sekilde aileye giremez. Aileye katilamazsiniz sadece icinde dogarsiniz veya tekrar reinkarne olursunuz! Eger ileride problem yaratacagi belli olan bir cocuk dogarsa ona aileden biri gibi davranilir ancak ailenin kaldigi evde yasatilmaz ve ailenin sirlarini elde edemez.

    S: Eger sisteminiz bir ücgen olarak Din, Politika ve Sirket seklinde olursa hangi bölümde daha agir basiyorsunuz ve bu hic tarihte degistimi?
    C: Ilk olarak Ailenin yapisini anlamalisiniz. Genis acida bakilinca soy aslinda Evin kendisinden daha önemli degildir ve Evde Ailenin kendisinden daha önemli degildir. Aile hepsidir. Hangi ev veya soy oldugunun bir önemi yok, biz hepimiz BIR Aileyiz. Isterseniz bunu bir vücut olarak algilayin.Bir ev vücudun hayati bir organini yada uzvunu teskil eder. Herseyin pürüssüz yürümesi icin tüm organlarin birbiri ile baglantida calismasi gerekir ve bu "tüm" de bizim bölünmeyen sadakatimizdir. Dedigim gibi tüm soylarimiz aslinda sadece BIR Aile. Bizim düzenimizi sizin zannettiginiz gibi sadece bu üc alan (Din,Politika, Sirket) üzerinden izah etmek cok zordur. Her aile bireyinin ögrenmesi zorunlu olan alti bilim dali vardir ev her aile birey cocukluktan eriskinlige kadar bu dallar üzerinde gibi bir egitim alir. Bu alti dal sunlardir: Ordu, Devlet, Spiritüellik, Bilgelik, Liderlik ve Bilimdir. Pratikte, halkin bildigi tüm bu genel alanlarin bircogunda anahtar rollere bizler sahibiz. Ayrica ekstaradan hileli bir medya düzenine ve tüm finansal kuruluslarinizada (Banka, Kredi enstitüsü, Hissedarlar) öyle yada böyle sahibiz.

    S: Hangi Aile suan en bastakisi... Rockefeller mi?
    C: Hangi ailenin yönettigini bilmenin sizin icin hicbir pratik kullanimi yok. Önemli olan hepsinin tek Aile catisi altinda calisiyor olmalari. Cekirdek olarak tanimlayabileceginiz 13 tane aile var ve bu ailelerden olusmus olan diger yan soylar/ailelerde var. Diyelimki 13 ana renk var ve sizde bu renkleri birbirleri ile karistirarak bircok farkli renk spektrumu olusturuyorsunuz. Sunuda tekrar edeyim rekabet yok, sadece aile var. Yani evlerin evlere karsi sürdürdügü bir rekabet yok ancak yasadigimiz dünyaninda "it iti yer" düzenine sahip oldugunuda unutmayalim. Herkes yukarilara tirmanmaya ugrasir. Ailemizin düzenide buna bagli olarak isler.

    S: Hangi sebepten dolayi bu aciklamalari yapiyorsunuz?
    C: Üst Dünya Konseyinin kararnamesi ve yaraticinin istegine bagli olarak.

    S: Devlet tarafindan gercektende sanki bir sürüymüs gibimi islem görüyoruz?
    C: Devletler tarafindan, genel olarak, evet. Insanlara birer teminat olarak bakilir. Ailemizin bircok üyesi, popüler inanclarin aksine, sizlere dogrudan zarar gelmesine ugrasmiyorlar. Sürdürlmesi ve bekletilmemesi gereken ilahi bir kader var ve bizde bize yaratici tarafindan verilmis olan rolümüzü bu oyunda oynuyoruz. Bircok yönden, gelecek olan hasat icin hazirlanmanizi saglamak aslinda ayni zamanda bizimde isimize geliyor. Bu belkide beklediginiz gibi bir hazirlik degil. O halde bile özgür iradeniz ile birazda bizim yardimimiz ve yönlendirmemizle negatif polariteyi secmis olacaksiniz. Ruhlar extrem polarite sayesinde bir sekilde hasat edilebilir diyebiliriz.

    S: Madem böyle, kendimizi nasil özgür kilabiliriz?
    C: Bu gezegende reenkarne oldugunuz sürece asla özgür olamayacaksiniz. Burada olmanizin nedeni ise doganizin bir zütergesi. Burada olmanizin bir nedeni var ve burasi aslinda "burasi" zannettiginiz yer degil. Nasil özgür olacaksiniz? Nerde oldugunuzu, kim oldugunuzu ve neden buraya geldiginizi anlayarak. Hasatin gelmesinin yaklasmasi ile zamaniniz azaliyor. Bunu basaramamis olanlar ise döngüyü tekrar edecekler. Düsünce ile odaklanarak yaratici olursunuz. Sizce Medya neden bizim icin bu kadar önemli? Hipnotize edilmis ve komatoza girmis halinizle özgür iradenizi kendi rizaniz ile bize teslim ederek gezegenin bugünkü halini almasini sagladiniz. Akillarinizi sagliksiz gidalarla, bagimlisi oldugunuz TV showlari ile, siddet, savas, ferregrafi, nefret, hirs, egoizm, kötü haberler, kan ve korku ile hergün bombardimana tutuyorsunuz. En son ne zaman durupta güzel ve saf birsey hakkinda "düsündünüz"? Gezegenin hali toplu düsüncelerinizin bir eseri. Sucunuz hareketsizliginizden kaynaklaniyor, her nerde bir adaletsizlik olsa 'öteki tarafa' bakmayi yegliyorsunuz. Bilinc altinizdaki yaratici düsünce yaraticiya ulasan ve bu olaylarin gerceklesmesine izin veren kaynak. Bu sekilde davranarak bizim amacimiza hizmet etmis oluyorsunuz. Bizim icin gezegenin hasat zamanindaki polarizayonun negatif olmasi cok önemli. Bunun anlami pozitif anlamda cevredekilere hizmet etmektense sadece kendine hizmet etmeye odaklanmaktir. Bu negatif hasat icin bizimle beraber calistiginiz icin hepinize tesekkür ediyoruz. Birkac yil icerisinde yasayacaginiz afetlerde saatte 300-400KM hizla esen firtinalari göreceksiniz. Olusan bircok tsunamiler ile adasal yerlesim yerleri ve kiyi sahilleri büyük bir yikima ugrayacaklar. 2010 sirasinda yasanacak günes firtinalari ile ile olusan isinma ile kutuplarda erimeler olacak ve kiyilar sular altinda kalacak. Sanirim simdilik bu kadar kehanet yeter. Bunlar sizleri korkutmak icin degil, bilgilendirip isteyenlerin önlemlerini alabilmeleri icin.

    S: Sizin yaraticiniz kim ve sizin yaraticinizla bizim yaraticimiz ayni varliklarmi?
    C: Bu gercekten mükemmel bir soru, sordugunuz icin tesekkürler, bu sayede yavas yavas cekirdege ulasabiliriz.
    Evet ve Hayir. Ilk olarak yaradilisi anlamaniz gerekiyor.
    Herseyin en basinda sonsuz BIR vardir. Bu herseyin kaynagidir. Sinirsiz zeka. Bölünmeyen/farklilasmayan mutlaklik. Icerisinde olusabilmek icin bekleyen sonsuz bir potansiyel var. Buna henüz el degmemis bir mermer blogu gibi bakin, pürüssüz ve tertemiz. Sonsuz bilge kendinin farkina varir and bunu tecrübe etmek ister ve böylece sonsuz yaratici dogmus olur veya sabitlenir (Bu sizin bulundugunuz 3 Boyutlu ortamdaki "Uzay" oluyor). Gercekte, yaratici, bilinc veya farkindaligin sonsuz bilge enerjiye odaklanma noktasidir. Sonsuz BIR Yaraticida kendinin farkina varir ve kendisini yasayarak tecrübe etmek ister, iste bu yollada bir sonraki adima yani yaratilis sarmalina (spiral) 'iner'. Sonsuz zekasina odaklanmis olan sonsuz BIR yaratici zeki enerjiye dönüsür (Buna büyük merkez güneste diyebilirsiniz) ve kendisini kücük porsiyonlara böler ve böylelikle yaraticilari yani merkez günesleri olusturmus olur. Bir baska deyisle, her merkez günes (yaratici) kendi orjinal yaraticisinin düsüncelerinden, bilincli farkindaliginin (veya dagiliminin) sayesinde olusmus bir adim asagisidir. Yani baslangista "Söz" degil "Düsünce" vardi. Söz, düsüncenin sabitlesmesi ile yaratici oldu!

    Bir birlik var. Birlik varolan herseydir. Sonsuz zeka ev sonsuz enerji. Bu ikisi birdir ve iclerinde tüm yaradilisin potansiyeli vardir. Bu bilinc statüsüne "varolmak" diyebiliriz. Sonsuz zeka potansiyelinin farkina varmaz. O bölünmeyen mutlakliktir. Fakat sonsuz enerji, arzu edilen her türlü tecrübenin yasanabilmesi icin, hersey olabilme potansiyelinin farkina varir.Sonsuz zekayi merkezi bir kalp olarak görürsek sonsuz enerjide yaraticinin yaratabilmesi icin pompaladigi spiritüel kani olmus olur..
    ···
   tümünü göster