1. 15426.
    +8
    Biraz sonra begümle, kordonda hızlı adımlarla yürüyorduk..

    “ne..ne yaptın, ne söyledin de kıza..”

    “sonra konuşsak olmaz mı?” dedim acınası ses tonumla..

    “hayır şimdi konuşucaz!” dedi yüksek sesle..

    “begüm ne olur bak, sadece evime gidip yıkanmak istiyorum.. lütfen bir de sen gelme üstüme..”

    Söylene söylene, ama anlatmam için ısrar etmeyi bırakarak yürüdü benimle.. arada kegib kegib, “oh olsun….kimbilir ne yaptı…kabahat bende…yazık…”gibi kelimeleri seçebiliyordum..

    Epey yürüyüp bizim eve yaklaşınca, “sen nereye geliyorsun?” diye sorma ihtiyacı hissettim,

    “sana?..itirazın mı var?”

    “yo..yoo..gel tabi..de…”

    “tamam hadi yürü.. yıkanacak mısın yuvarlanacak mısın yap, ondan sonra da anlatacaksın bana herr şey, ama her şeyi yani.. tüm bu nesli muhabbetini baştan alacaksın..”

    Bir an yavaşlayıp yüzüne baktım.. gözlerinde, yüzünde, bir zamanlar nilayda görmeye alışkın olduğum o “korumacı, kızan ama sevdiğinden kızan arkadaş” ruhunu görünce hoşuma gitti.. gülümsedim bir an..

    “ne?”

    “anlatıcam..ne var ne yoksa anlatıcam tamam.. özürü dilerim seni de böyle bir şeye karıştırdığım için..” dedim içten bir pişmanlıkla..

    Dudak büktü..”hadi yürü yürü.. konuşuruz, sen de moralini bozma..”

    Eve gittik.. tolgayla selamlaştık, begümü tolganın odasına atıp duşa girdim.. onlar konuşadursunlar..

    Suyun altına fırlattım kendimi.. havanın sıcağına aldırmadan da kökledim sıcağı…

    Bu sondu tsigalko…inanıyorum ki artık günahlarının kefaretini sonuna kadar ödedin..bu sondu…
    ···
   tümünü göster