0
yemeği yedik. yemek esnasında muhabbet,
onların içtiği kola,
benim içtiğim biram
birayı her ağzıma değdirdiğimde sevcanın
dik dik gözlerime dikmiş gözlerini görüp
tam içemeden ağzımdan birayı çekmem ile geçti
yemek. arada bir ne zaman söylüyeceksin diye
kaşımı gözümü oynatıyorum.
daha vakiti var diye bir cevap alıyorum.
ağız okumada çok iyiyimdir. bir müddet sonra
-ne yaptınız?
diye sordular.
- seviştik dedim
ters ters baktı sevcan tekrardan.
- oturduk yaa dedi hafif bir sırıtmayla.
yalnız söylenildiği gibi değildi öğrenci evi.
patates kızartması, tavuk, kola, vs. vs.
baya ben kendi evimde bulamadığım yemekleri yiyordum
- nasıl aldınız bunu fakir öğrenciler değil misiniz siz? dedim
birden masada kahkaha tufanı koptu.
benim yüzümde herhangi bir kas çalışmadığı için
tepkisiz bir şekilde cevap bekliyor idim.
- hayır dediler
kızlardan birisinin adı selda idi.
- selda az daha bira aldınız mı dedim
- var daha dedi
- getirir misin dedim
- getiremez diye lafa atladı sevcan
- ben sana kola koyayım dedi
koyayımı biraz baskılı söyledi. anladım ki zütü korumak için
bira içmemek gerek. kolayla devam ettirip sofrayı
tekrardan televizyon karşısına geçmiş
standart bir türk "koyun" ailesine döndük.