+1
oldum olası bu kova icadından nefret etmişimdir, aslı da pek sevmez.
goril bir keresinde floryaya yüzmeye gittiğimizde denizde kova yapmayı teklif etmişti, gerçek bir gorildi.şu behlüle final bölümünde yaptıkları halıflex sakal gibi gorilin tüm vucudu kıllarla donatsaydık, herhangi bir goril yavrusu sanar bağrına basardı am biniriğini.
goril iyi adamdır, güntekin de öyle, babası ne kadar edebiyat düşkünü de olsa evladı tam bir tiner bağımlısı, tinerin tüm harflerini ezberlemiş bir binin teki. semtteki tüm köpekleri neredeyse kendine köle etmişti güntekin beni de pek severdi,az zütünü kurtarmadım. gorille ikisi bizden daha kötü durumdalar.ilk entry de bahsettiğim sitede yaşıyorlardı. herkese korku salıyorlardı ancak kimse onların sitesine girmeye çalışmıyordu. züt korkusu işte. zamanında elit insanlar yaşasın diye yapılan sitelerde esrar dumanından, tiner kokusundan kılları simsiyah olmuş kuduz köpekler takılıyordu. sadece asansörü ekgibti sitenin. camları da ordan burdan çaldıkları örtülerle kapatmışlardı. yaşayıp gidiyorlardı çalarak. günün birinde onların da mağdur durumuna düşeceklerini bilerek, kendilerini mağdur edecek insanları bekleyerek yaşadılar.
kafaları dünyamızın seviyesine düşmesin, kendi yarattıkları hayal dünyasında yaşasınlar diye her akşam bir tiner alıp bırakırdım muallaklere. köpekleri de zararsızdı bize karşı. ancak ne zaman bir fırından geçseler fırıncı altına sıçardı köpekler yine vitrine saldıracak diye, napsın hayvanlar et nedir bilmezler...
bu kadar bilgiden sonra konuma döneyim, adam da aldı, öksürdü biraz dumanın etkisiyle.ben oldum olası tam duman alamam şu kovadan birazını illa salacağım dışarıya.ama adam oral sex hastası sanki. dibine kadar aldı dumanı. helal olsun.
ben bu kadar kafi deyip çekildim 2 3 kapak sonra. aslı da yüzünü yıkamaya gitti kattaki tuvalete, adam tek devam etti. hayatının neredeyse %60 ını anlattı bana.
babasının taksi plakası kralı olduğunu, annesinin ailesinin sırça köşklerden çıktığını karısının avukat olduğunu, sırf şu taktan uzak dursun diye babasının burayı açtığını... her şeyi. adam zenginlik içinde sefalet yaşıyordu. ayda binlerce para kazanıyor ama bu dükkanda kalmayı bir sefalet olarak görüyordu.
haklıdır belki de,banane. paramızı versin yeter.
adamla anlaştık. malı beğendi, baya beğendi hatta.ne kadar dedi.
aslı gramı 20 dedi. artık neden böyle dediğini biliyordum, adam geri kalan tüm malı alacak aslı da en fazla 15 e kadar inecekti.
ama nedendir bilinmez. adam o kafayla kabul etti,dur bi hesap makinası kapayım dedi, baya güldük arkasından. yürürken tek başına titanikteki aşıklara benziyordu herif. sallana sallana...
kaptı geldi hesap makinesini.
adam - kaç gram var ?
ben -4 şimdi içtik.
adam -tamam onu da hesap edelim.
ben -yok, beraber içtik. lafı olmaz.
adam -lan ne beraber içtik, kitlediniz bana tüm dumanı.
üstelemedim iyi dıbına koyayım dedim.
4 öyle sattık 4 öyle sattık.12 gram vardı. yetmez dedi adam, ertesi gün e 20 gram daha ayarla dedi. aradım tufanı. dedim böyle böyle, cemile sorup dönücem dedi.
döndü bi 10 15 dk sonra.o ara adamla bi pes attık, fark çaktı muallak bana. neyse bunlar ayrı mevzular. döndü tufan.gel yarın al dedi.
tamam dedim, hesapla 32 * 20 kaç çıkıyor ?
nasıl hesapladıysa o kafayla e li rakam çıktı. dedim var dıbına kodumun müptezeli.
hesapladım, çakma abercombie satan esnaflar gibi hesap makinesini adama çevirdim,640 yazıyordu. adam çıkardı 650 verdi. aldık koyduk cebe. durun dedi. biraz kafam düzelsin öyle çıkarsınız.
camı tam açtık. baya bi muhabbet ettik hakkında çok şey öğrendik, ertesi gün için sözleştik.bu saatlerde malı getirecektik. haliyle akbili de liseli bine vermeyecektik. üzüldüm bine o an.o kafayla bi onu düşündüm.lan yazık çocuğa dedim, minibüse para vericek boş yere... ağlayacak gibi oldum aslı hafiften uyardı tatlı bir tokat attı adam ayıkmasın diye. eyvallah dedim kalktık çıktık adamın kafa düzelince, döndük mahallemize.
Tümünü Göster