0
bence ordu gelmiş geçmiş en kötü dönemini yaşıyor. Hem taktik, hem savunma, hem de saldırı anlamında.
istihbaratlar birbirine karışmış durumda, bilgileri değerlendirip önlem alacaklar malesef ya ortada yok ya da hiç bir şeyi ciddiye almıyorlar (iskenderun deniz üssüne olan saldırı)atatürk'ün en önemli askeri stratejisi olan "hattı müdafa yoktur sattı müdafa vardır" taktiği gördüğünüz üzere hallaç pamuğu gibi olan sınırlar ve karakolların hala kerbinden ve teknolojik yeterlilikten uzak halleriyle bir masal olarak kalıyor. yetki karmaşaları birbirine girmiş durumda organizasyonda ciddi bir aksaklık planlamalarda ciddiyetten uzak bir tökezleme söz konusu. sanki ordunun üstünde ölü toprağı varmış gibi. herkeste bir bezmişlik hakim. osman pamukoğlu'nun söylediği bir şey var "eskiden ordu karakolda beklerdi doğal olarak karakol açık hedef haline gelirdi, ama bizimle etrafa yayılan sürekli operasyon halinde dinamik bir orduya dönüldü" dedi baktığınız zaman çok mantıklı bir strateji çünkü bir tabur adamı züt kadar çamurdan kerbinten yapılmış bir karakola tıkarsanız alacağınız sonuç bugünkü veya sonraki baskınlardan farklı olmaz. Ordunun artık karakol'dan çıkması lazım çünkü karşındaki düşman zaten hareket halinde e sen bekleyerek mi o adama karşı üstün geleceksin yoksa onu takip ederek gezerek mi yok edeceksin. E diyorlar ki gayri nizami harp var. evet çok doğru bir ülkeyle savaş halindeyseniz zaten neyi ne şekilde yapacağınız sistematik bir şekilde düzenleyebilirsiniz. ama karşındaki dağda yaşayan hayvansa ona laser güdümlü bomba atsanda bi işe yaramaz. boşu boşuna para saçmış olursun.
Ha bunları konuşabilmek için askeri okul bitirmeye gerek olduğunu düşünüyorsanız bence yanılıyorsunuz. kültür seviyesi yüksek okuduğunu anlayan ve bu işlerlede biraz ilgili olan her insan bu süreç içinde yaşanan hataları rahatlıkla görebilir. 30 yıldan bu yana terör ile savaş halinde olan bir ülke hala karakolda baskın yiyorsa burada ciddi bir sorun var demektir.