1. 576.
    +1
    takatim kalmamıştı artık. birazcık gücüm olsa, kelin üstüne atlardım. nasıl gizlerdi benden yağmurun benim kardeşim olduğunu aklım almıyordu doğrusu. kele dönüp, neden dedim neden söylemedin.

    kel: inandın mı?

    hasan: ne yani yalan mı söylüyor du?

    ben: evet cevap ver, yalan mı söylüyordu.

    kel: lan seninle kızın arasında 15 yaş olması lazım şayet doğru söylüyorsa.

    ben: felçliymişa genç gösteriyormuş

    kel: ya bi git allasen. uydurdu işte. yağmur odadan çıkmasaydı, vuracaktı beni. böylelikle ben senle konuşamayacaktım
    sende kızı kardeşin bilecektin. bu sayede hem yağmurdan uzaklaşacak. hem de ahmet beyi baban sandığın için onun işlerini benim yerime yapacak olan sadık adamı olacatın.

    hasan: doğru söylüyo bence oğlum, kız daha çok genç. kızdan uzaklaş diye uydurdu işte.

    (kuşku ne kadar kötü birşeydir. virüs gibi yerleşir insanın beynine. onu ordan silip atacak bir ilaçta yoktur. gün ve gün yer bitirir insanı yavaş yavaş. benim hayatım sürekli bir şeylerden kuşku duyarak geçti. bir zaman sonra anksiyeteye dönüştü. zamanında ilaçlar kullansamda, üzerimden hala atamadım. ölmek, ölüm korkusundan yeğdir. yaşayamaz insan şüpheyle, kuşkuyla yaşayamaz... )

    ben: ben emin olmak istiyorum kusura bakma.

    hasan yağmurun odasına gitti, hemen çıktı. elinden uzun bir saç teli vardı.

    hasan: al abi git hastaneye dna testi yaptır. ancak böyle emin olabilirsin.
    ···
   tümünü göster