+1
kesinlikle çekememezliğim falan yok, çok sevindim bir beşiktaşlı olarak. pis geyiklerinizi buraya dökmeyin. madem futbolu ciddiye alıyoruz birbirimizi asıp keseceğimize gerçek futbol konuşalım.
fakat galatasaray bu maç çok sıkıntılıydı, evet defans mücadeleci, muslera sağlam, orta sahanın yaratıcılığı yüksek, burak resmen gol mıknatısı, drogba thor gibi herif vs. ama bu maçı galatasaray'a kazandıran şey schalke'nin bitirici/golcü adam sıkıntısıydı.
dikkat ederseniz son dakikalardaki şişirmeler hariç adamlar orta yapmaktan kaçındılar, çünkü kafa topu çıkarabilecek, tek vuruşla bitirebilecek adamdan yoksunlar. huntelaar ekgibliği orada başlıyor işte. o öndeki kısa boylu garip saçlı velet çalım falan attı bir şeyler yaptı ama galatasaray onları bir şekilde üfledi.
şimdi çeyrek finale çıkacak takımlara bakıyoruz, hepsinde komple santraforlar mevcut. ibrahimovic, messi (bu her taku yiyo zaten amcık ağızlı), benzema/higuain, lewandowski, gomez/mandzukic vs. her takımda var işte. ve galatasaray bu tarz adamlardan gol yemeyi seven bir takım maalesef. ligde de görüyorsunuz sürpriz mağlubiyetlerinin hepsi santraforlardan gelen gollerle oluyor.
neticede, galatasaray'ın yapacağı iş, tabi yarı finali istiyorsa, yan toplara hakim olmaya çalışmak ve schalke maçının aksine kontra atak yerine oyunu rakip yarı sahaya yığmaya çalışmaktır. yoğun pres hızlı paslaşan takımlara tutmaz. rakip ne olursa olsun bunlar geçerli.
benim dileğim bir mucizeyle arsenal'in bayern'i elemesi ve bize çıkması. ya da porto.
umarım finalde görücez aslanları.