sozluk formati

(anlattıklarım bir yana da bu kadar yalancı çıkarılmaya çalışılacağımı bilmiyordum. Bir insan neden bir hikaye uydursun ki zamanından çalıp? Bunun sanki bana maddi bir getirisi varmış gibi. Size birşey anlatıyorum sadece. Evet ciks sahnelerinde kendi yorumumu katmıyor muyum? Katıyorum. Ben sadece yüz ifadelerini ve birkaç temel şeyi hatırlarım. Üzerinden onca zaman geçmiş her ciksi her anlamıyla hatırlamam nasıl mümkün olur? Dediğim gibi bu hikaye bana bir şey kazandırmıyor. Sadece farklı hayatların olduğunu göstermek amacım. Benim gibi hastalıklı adamların hastalıklı insanlarla iletişimi olur. Öyle vıcık vıcık sevgi cümleleri de yok bu yazılanlarda. Liseli ergen aşklarıysa tek bildiğiniz zaten buna inanmanızı beklemiyorum. Ayrıca bu nickimi de eğlenceli olsun diye almadım. )

hastanede gözümü açtığımda yanımda ferhat vardı. Uyandığımı görünce gülümsedi. Çok önemli bir yara olmasa da doktorlar birgün kalmamda sakınca olmadığını söylemişler. Mutlu’nun sevgisi hastalıklıydı. Basit bir sensiz yapamıyorum arabeski değildi esra ile ilişkisi. Eğer esra ona tanrı olduğunu söyleseydi mutlu en ufak bir şüpheye yer bırakmadan iman ederdi ona.

ferhat yanımdan ayrılıp işe gideceğini söyledi. Tamam diyip uğurladım onu yattığım yerden. O da gittikten sonra üzerimde ki sıkıntıyı atmak için hastane koridorlarında gezmeye başladım. Her ne kadar yara büyük olmasa da yürüdüğümde sızlıyordu. Etrafımda ki insanları görünce ise iyice kendi halimi unuttum. Çok kalabalık değildi hastane ama birkaç kişi hastasını bekliyordu. Beklerken de birbirlerini teselli edip ağlıyorlardı. içeride ki hasta belki de ölmek istiyordu kim bilir. Ama arkanızda seveniniz varsa ölümünüz kendi ellerinizden gider. Çünkü kendinizden çok onlar için önemlisinizdir. içeride ki adamın ölmeye hakkı yoktu diğerleri için. Tekrar odama dönüp yattım.