soğuk am çiçeği kendini bir tak zanneden kaltaklar her zaman vardır maalesef.. bunlardan biri de çinli bir ağır abinin kızı olan turandot tur.. bu bu zütü kalkık kevaşe kendini nimetten sayar ve evlenme zamanı gelince " ben babasının biricik prensesiyim üç bilmece sorarım damat adayına bilemzse de kafasını alırım lavuğun " teranesi ile raconu keser..
alemin malları da dünya da gibecek başka am yokmuş gibi bunun peşine düşerler.. kimse bilemez ama bu cıvırın bimecelerini.. kafalar kesilir durur.. bu işleri de ping pong ve pang diye üç çinli memur kovalar.. valla adları böyle imiş ben puccininin yalancısıyım.. derken bir gün delikanlının hasosu çıkar ve " sor bakalım sorularını " der.. turandot " vaz geç yiğidim alırım kelleni " der.. delikanlı " uzatma mevzuyu sor " der.. sorar turandot üç bimecesini.. delikanlı alayını bilir ve " gel bakalım ben bildim soruları şimdi sıra sen de gel koynuma da her gece sabahlara kadar çatır çutur gibeyim seni " der..
turandot mızıkır.. ya öyleydi böyleydi diye tırı vırı yapar.. babası da " kızım söz ağzıdan çıkar zütten değil, damat bu delikanlı " der.. turandot ağlar sızlar.. delikanlı acır turandot a.. aşık olmuştur mal buna.. mal işte.. der ki : " benim adımı bilirsen ben hakkımdan vaz geçerim beni idam etmene razı olurum sabaha kadar zamanın var " der.. bakın aşık erkek her zaman maldır panpalar.. sana ne be adam.. kazanmışsın davayı.. kaldır dik yatır gib prensesi daha ne aranırsın belanı.. neyse turandot " şimdi gibtim belanı " der ve emirler yayınlar bütün şehirde.. emire göre o gece şehirde prensin adı öğrenilmeden uyuyan olursa sabaha prensin ismini verip kafaları kesilecektir..
delikanlı prens tam delikanlıdır ve der ki ; " kimse uyumayacak ( nessun dorma ), prenses sen bile uyumayacaksın "
işte bu arya benim ince yerlerimden biridir yıllardır.. ismini veremeyeceğim meşhur bir tenorla ( arkadaşım olur kendisi ) sabaha karşı 2 büyük rakı sonrası izmirin eski kordonunda denize karşı höykürmüşlüğüm bile vardır.. gerçi o olaydan arkadaşlığımız biraz azaldı gibi olduydu ama neyse.. bu arada bugünün ve dünün liselileri bilmez italy 90 nın resmi şarkısı bile olmuş idi zamanında bu arya..
bakmayın siz benim yazma şeklime.. operası fena değildir.. puccini usta yazmış.. toprağı bol olsun pavarotti dayı da güzel höykürür bunu..
Turandot / G. Puccini - Nessun Dorma (bkz:
http://www.youtube.com/watch?v=VATmgtmR5o4)
Not : Bu arada prens lafı ağır makamdan geçirir prensese:
" kimse uyumasın.. sen bile prenses, soğuk odanda aşk ve ümitle titreşen yıldızları seyrediyorsun..
ama sırrım benim içimde gizli, ismimi kimse bilmeyecek..
hayır, hayır, adımı ağzım ağzının üzerindeyken söyleyeceğim, gün ışıdığında..
ve seni benim yapacak olan öpücüğüm sessizliği eritecek "
arada koro verir ayarı :
" ismini kimse bilemeyecek ve biz de bu yüzden ölmek zorunda kalacağız.. "
prens aryanın finalinde koyar çocuğu :
" ey gece, dağıl..
yıldızlar aşağı inin..
şafak vakti ben kazanacağım..
kazanacağım.. kazanacağım .. "
özet : kendini bir tak zanneden kevaşe bir prensesin haddinin bildirilmesidir olayın özü.. ve çıkarılacak hisse de şudur; o ama o yannan nasip olmuşsa zütünü yırtsan fayda etmez.. giberler neticede..