bu bereketsiz, nalet topraklara bir hırsızın çocuğu olarak doğmuştum. çocukluğumun neredeyse tamamı dilenmek, insanların cüzdanlarını çalmak ve maymuncuk kullanmakla geçmişti. "gerçek" dünyayı tanıyıp öğrenme sürecim, konuşup yürüyebildiğim andan itibaren başlamıştı. karanlık köşelerde geçen bu uzun yıllar, beni sokakların üstadı yapmaya yetmişti.
babam, jelkala şehir valisinin atını çalmaya çalışırken yakalanıp kralın muhafızları tarafından öldürüldü. onun ölümünün ardından sokaklarda yalnız başıma hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapmaya başladım. jelkala'dan ayrılıp yasaklı ormanlarda kaçak olarak geyikler, ceylanlar avlayıp çeşitli şehirlerde satmaya başladım. ama bir süre sonra değişmeye karar verdim. artık hırsızlık yapmak, suç işlemek istemiyordum.
aklımda sadece babamın unutamadığım anıları vardı. rodoklu muhafızlar tarafından katledilişi gözlerimin önünden gitmiyordu. geçmişten gelen öfkemle, babamın intikdıbını alabilmek için kral graveth'in karşısına dikilmeliydim. evet, babamı onurlandırmak için bunu yapmalıydım. ilk işim davama ortak olacak bir kaç dost bulmaktı ve bunun için svadya krallığı'nın meşhur praven şehrine giden bir tüccar kervanına katıldım.
http://imgim.com/9935inciq2679030.jpg