dinleyen varsa bende bir hikayemi anlatıyorum

Montaj bölümüne geçtim o hafta iş yetiştirmemiz lazımdı her gün sabaha kadar çalışmıstık hatta iki gece ofiste yatmıştık iş yetiştirmek için eve gitmemiştik koltuklarda falan uyuyordu kimimiz ham görüntüleri kesip sesten ayırıyor kimi kurgu yönetmeninin listesiyle birlestiriyor biri geçiş efeklerini ayarlayıp seslendirmeyi yapıyordu dahimizde animasyonları ayarlıyordu. cuma günü eskişehirden muptezel arkadaşım aradı illa gel diye tuturdu yok dedikce o arıyordu neyse yapcak bişe yoktu mecbur tamam dedim zeynep'i aradım durumu anlattım muptezel zeynep'inde arkadaşıydı olumlu karşıladı zaten üç dört gün sonra zeynep gelecekti git sen sevgilim hem kafan dağalmış olur dedi teşekkür edip onu sevdiğimi belirtip telefonu kapattım. müptezel'i aradım geliyorum bin dedim iyi sana süprizlerim var dedi yok bana süpriz falan yapma koydumun müptezeli dedim. sen gel dedi sonra bakarız dedi iyi be dedim kapadım telefonu. babamın yanına gittim sen gitmicen mi orduya dedi orduya gitmicem dedim başıma kaldın yanı dedi güldü yok eskişehire arkadaşın yanına gidiyim diyorum baba dedim hayırdır ayrıldınız mı dedi yoo dedim arkadaşları özledim dedim iyi iyi dedi babam sevinmişti hayatta dönüyorsun yanı dedi ne alaka baba dedim. tamam ne zaman gitcen dedi bilmem dedi hızlı tren yeni yapılmıştı o zaman saatlerine baktım bi iki saat sonra dedim eve geç o zaman cık sen dedi tamam dedim cıktım valiz almadım yanıma duşa girip giyinip çıktım gar'a gittim hızlı trenle eskişehire gittim levo ordaydı beni aldı mal mal hareketler yapıp ordulu olduğumuzu hemen belli ettik amk. neyse acım ben dedim iyi yiyelim dedi. (eskişehirde okuyan panpalarım siz sadece ciğ börek tantuni burgerking ve mc donalds'la mi besleniyorsunuz benim lavuk müptezel kankam mı bana sadece onları yedirdi öldüm amk ciğerim soldu ciğ börek ve tantuniden.)