1. 1.
    +3 -4
    ben svaro beni tanıyan bilir çaylağım yazamıyorum şu çaylaklığım kalksın sizi gibmeye devam edicem

    Yalan Yazan Tarih utansın “Din” diyorsunuz, “Ay kalbim çok temiz” diye
    başlıyor, “dedem hafızdı” diye bitiriyorlar… Beş islâm şartı ile altı iman şartını doğru dürüst
    sayabilen mumla aranıyor. Rol icabı “lahavle”
    çekemeyen oyuncu, din konusunda ahkâm kesiyor. “Tarih” diyorsunuz, “Bizim tarihimiz cumhuriyetle
    başlar” diye gevelemeye koyuluyorlar… Öncesi yok! Cumhuriyet tarihine bile doğru düzgün
    vakıf olan yok! Bir sürü mehdiye, yüceltme
    sonrasında “uzanan elleri kıracağız” edebiyatı
    geliyor… “Osmanlı” diyorsunuz, bilgisizliklerini kusuyorlar:
    “Padişahların anneleri yabancı… Padişahlar
    kardeşlerini katlettiler… Hacca bile gitmediler…
    Haremde zevk u safa sürdüler…” Tek tek cevaplandırıyorsunuz, o zaman da başka
    telden çalmaya başlıyorlar: “Siz Atatürk düşmanısınız, cumhuriyet düşmanısınız,
    laiklik düşmanısınız!” Ne ilgisi var?.. “Ecdat” diyorsunuz, “Yahu heykelleri yok, sanatları
    yok, resimleri yok” diye sıralıyorlar… Ne mezartaşı
    sanatını biliyorlar, ne ebruyu, ne minyatürü… “Namus ve ahlâk” konusunu açıyorsunuz, “Ahlâk
    beyindedir, belden aşağıda değil” diye tekerliyorlar… “Fal” diyorsunuz, “fala inanma, falsız da kalma”
    diyerek güya ki vecize yumurtluyorlar: “inanılmayan
    bir şeye nasıl bel bağlanır?” suali cevapsız kalıyor. “Demokrasi” diyorsunuz, “Sayısal üstünlük değil,
    siyasal üstünlük” diye meydan okuyorlar… “Kalkınma” diyorsunuz, “950 öncesinde her şey
    yolundaydı, sonradan Demokrat Parti çıktı ve her şeyi
    mahvetti” diyerek gerçeği tersine çeviriorlar… “Gelişme” diyorsunuz, ideolojik nutuklar atıyorlar… “Aile” diyorsunuz, “Bir imza ile insanları bağlamak
    çağ dışılıktır” diyerek karşı çıkıyorlar… “Gençlik” diyorsunuz, “imam hatipli olmasın” şartını
    dayatıyorlar… Ben bu bilgisizlikten ve ilgisizlikten bıktım!.. Slogancılıktan gına getirdim!.. Yüzeysellikten yoruldum!.. Tekerleme dinlemekten usandım! Topyekün gelin, ama biraz bir şeyler öğrendikten
    sonra gelin… En iyisi cahillikle ilgili birkaç “özlü söz”ü alt alta
    yazmak… Basma cahilin izine, gitme şeytanın sözüne (Ruhsati). Bilgisiz kimse, savaş davuluna benzer, içi boş olduğu
    için sesi çok çıkar (Sadi). Bilgisizlik kolay ve rahat elde edildiği için, çoğunluk
    bilgisizdir (La Bruyere). Cahil insan kendi kendinin bile düşmanıdır;
    başkasına dost olması nasıl beklenir (Sokrates). Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol (Mevlana). Cehalet öyle binektir ki, üzerine binen zelil olur,
    arkadaşlık yapan yolunu kaybeder (Hz.Osman). Hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir
    güç yoktur (Bernard Shaw). Öğrenmek pahalıdır, ama cehalet ondan da pahalıdır
    (Henry Clausen). Bu kadar.
    ···
   tümünü göster