1. 26.
    -1
    yer hacı ahmed sağlık ocağı önündeki parktı. saçlarının dredlocklı olduğunu söyledi. yola koyulduk. geveze olan erdal'ın ağzı vardı olmasına ama dili maalesef yoktu. tarlabaşı yokuşunu inerken okadar hızlıydık ki sallanan ellerimiz yüz hizasına geliyordu. parka varmadan, birer simit alıp, bankta oturup adamı gözlemleyeceğimizi tembihledim. simitlerimizle beraber banka oturduk dredlock'lı adam oradaydı. tavırları tedirgin olması lazımken gayet rahat gözüküyordu. 10 dakika kadar bekledik. ne eline telefonu aldı ne de sağa sola işaret verdi. elinde de sırt çantası vardı. korkudan vücudumda hareket edecek derman kalmamıştı.

    -erdal ben çok korkuyorum ortak. sen bu işi yapabilecek misin?
    -ortaaaam ver çantayı, bu yavşak filifoto yapmadan şu işi çözelim
    -tamam ben burada bekliyorum ozaman.
    -sen rahat ol moruk para bizde
    ···
   tümünü göster