+2
@21 cevaplıyorum panpa
1- : aleviler ibadet yapar mı? nasıl ibadet yaparlar?
Aleviler ve namaz konusunu bir kaç boyutuyla ele almak gerekiyor. Çünkü Alevilerin sürekli olarak maruz kaldığı soruların başında “neden namaz kılınmıyor” sorusu geliyor.
Her Alevi mutlaka ömrünün birden fazla döneminde “siz Aleviler neden namaz kılmıyor, camiye gitmiyorsunuz?” sorusuyla karşılaşmıştır
Bilindiği gibi namaz Farsça bir kelimdir. Namaz kelimesin Kuran´da ki karşılığı salat´tir. Salat ise dua, tanrıyı içten anıp selamlama anldıbına geliyor. Allah´i içten anıp selamlamanın, duanın ise biçimi, sekli yoktur. Dua, insanin Yaratıcı ile beraberliğidir. Bunun için belli bir saat, mekan, kural yoktur. insan istediği vakit, istediği dilde, istediği şekilde dua edebilir, Yüce Yaratıcısına şükür edebilir. Yüce yaratıcıyı anmak, Yaratıcıyla dolu olmak, bir araya gelmek için belli bir zaman dilimi yoktur. Bu her an olmalıdır ve her anda mümkündür. ibadeti belirli zamanlarla sınırlayan kendisini biçimsel kurallar ve şekillerden arındırmamış demektir. Böylesi şekilsel bir kuşatma ise yaşamın gayesine ters bir durumdur.
Bazıları ibadeti biçimsel kurallarla sinirliyor. Çokça tekrarlamak durumunda kaldığımız gibi biz Alevilerde ise ibadeti kalıplaştırmak yoktur. Elbette ibadette belirli kurallar olması gerekiyor. Özellikle toplumsal olarak yerine getirilen ibadetin kuralları vardır. Ancak inancın temelidir gibi bazı yanlış uygulamalarla sırf ibadet olsun diye ibadet, ibadetin gayesini yok saymak demektir. Biz Alevilere dayatılanda budur. Deniliyor ki; “Aleviler illa camiye gidin, namaz kilin”. Amaç burada ibadet ise Aleviler zaten toplumsal olarak Cem de ibadetlerini yerine getiriyorlar. Aleviler kimseye, “Cem evine gelip Cem ederek ibadet edin” gibi bir dayatmanın sahipleri değiller. Aleviler “herkesin inancı kendisine” ilkesi ile hareket ederken başkaları ısrarla Alevilere dayatmalarda bulunuyor. Hem de inançsal anlamda temeli olmayan gerekçelerle.
Amacımız burada Alevilerle Sünniler arasındaki inanç farklılığını bütün boyutlarıyla tartışmak değildir. Amacımız ısrarla Alevilere dayatılan “günde beş (5) kez namaz kilin böylece iyi bir Müslüman olursunuz” gibi inancı biçimsel kurallara indirgeyen, hatta neredeyse bunu inancın özü sayan mantığın yanlış olduğunu belirtmektir. Namaz, neredeyse birileri tarafından inancın asıl gayesi haline getirilmiştir. “günde beş vakit namaz kılan kişi iyi bir insandır ve yaşamı anldıbına uygun yasayan kişidir, kılmayan ise münafık, kafir kişidir” gibi bir anlayış ortaya çıkmıştır. Aleviler asırlardır bunun inancın özüne ters bir tutum olduğunu belirtmişlerse de, siyasi anlamda iktidarda olmadıklarından dolayı seslerini kimseye duyuramamışlardır. inancın asıl özünü takip edip uygulamak yerine gösteriş için yapılan fiillerle zamanını harcayanlara Maun suresinde söyle ikaz edilmektedir: “Dini yalanlayan gördün mü? iste yetimi itip-kakan, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur. iste namaz kılanların vay haline, ki onlar namazlarında yanılgıdadırlar, onlar gösteriş yapmaktadırlar, ve ufacık bir yardımı da engellemektedirler”. Biz Alevilerce anlaşılması gereken en önemli nokta burasıdır.
Konun daha iyi anlaşılması ve doğrularımızın bilince çıkarılması için bazı tekrarları yapmak durumunda kalıyoruz. Konuya hakim olanların anlayışına sığınıyoruz.
Önceki satırlarda da belirtmeye çalıştığımız gibi namaz Farsça bir kelimedir. Kuran da ki karşılığı Salat´ir. Salat´in anlamı ise Allah´i içten anıp selamlama ve duadır. Bu gün egemen Sünni anlayışın günde beş vakit kıldığı ve Alevilere dayattığı ve neredeyse dinin temeli saydığı namaz ibadetinin Kuran da beş vakit olduğu yönünde acık bir beyan yoktur. Madem namaz inancın özü sayılacak kadar önemli bir ibadet neden Yüce Yaratıcı bu konuda acık ve kesin hükümler ortaya koymasın?
Aleviler namazı ret etmiyor. Nitekim Cem ibadetinde halka namazı seklinde ibadetlerini yerine getiriyorlar. Ancak bu namaz hiç bir şekilde egemen Sünni anlayışın namazıyla benzer değildir. Bazıları çıkıp diyebilir ki: “su kadar milyon insan namazı böyle kılıyor da siz Aleviler neden farklı anlıyor ve uyguluyorsunuz?” Hemen belirtelim ki çoğunluk her zaman doğru yapıyor anldıbına gelmez.
ibadetle amaçlanan kişinin kendini yenilemesi, arındırması ve sosyal dayanışmayla kişiliğini tamamlamasıdır. Maun süresi böyle bir anlama sahip. ibadet için ibadet, gösteriş için yapılan ibadet nafile ibadetlerdir.
Alevi ibadet anlayışı biçimsellikten uzak içtenliği esas alır. Al-i imran Suresi 191. Ayetinde “Onlar; ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah´i anarlar”. Bakara s Suresi 239. Ayeti: “Eğer korkarsanız, (namazı) yaya yahut binekte iken kilin”. Bu ve benzer ayetlerde de anlaşılacağı üzere Allah insanlara içten ibadet etmeyi emrediyor.
Birileri kabul etsin veya etmesin, Alevilerin ibadet anlayışı bu minval üzeredir.
2- aleviler oruç tutar mı?
Oruç, insanin bedenini disiplin ve denetim altına almak, ruhsal yapısını güçlendirmek için yaptığı bir ibadettir. Oruç ibadeti belirli zamanlarda yeme, içme ve cinsellik gibi istekleri/duyguları terk ederek zihinsel/ruhsal yapıya ağırlık vermektir. Bazı inançlarda oruç tamamıyla yeme-içmeden uzak durmak seklinde olabileceği gibi, et ve diğer hayvansal mamuller gibi belirli yiyecekleri yememek şeklinde de olabilir.
Hemen hemen bütün inançlarda oruç ibadeti vardır. Alevi inancında da oruç ibadeti vardır.
3-aleviler’in tuttuğu orucun özelliği nedir?
10 Ekim 680 de Hz. Ali'nin oğlu ve Hz. Muhammet'in torunu Hz. Hüseyin ve sevenleri (toplam 72 kişi) Kerbela'da acımasız bir şekilde katledildiler.
Aleviler bu acı olayı kınamak için, her yıl Muharrem Ayının onuncu gününden başlamak üzere, 12 gün oruç tutarak yas tutarlar. Aleviler Muharrem orucu ile Hz. Hüseyin`in şahsında Ehlibeyte bağlılıklarını dile getirirler ve ayni zamanda zalimin zulmünü lanetlerler .
Muharrem orucunun bir diğer özelliği de insanin kendi iç benliğine yönelmesi, yanlışlarını-doğrularını, eksilerini-artılarını hesaplaması ve bütün bunların sonucunda daha iyiye, doğruya, güzele yönelmesidir. Muharrem orucu, bütün bu özellikleriyle önemli bir ibadettir.
Muharrem Orucu nasıl tutulur?
Kurban Bayrdıbının 1. gününden başlayarak 20 gün sayılır. 20. günün akşamı Muharrem Orucu için niyet edilir ve oruç başlar. Niyet edildikten sonra gün doğumu ile gün batimi arasındaki sürede hiç bir şey yenilmez ve içilmez. Gün batimi ile iftar açılır.
Oruc süresince (12 gün boyunca) düğün, nişan,sünnet ve benzer törenler/etkinlikler yapılmaz, kurban kesilmez, et yenilmez, Kerbela Şehitleri'nin çektikleri susuzluğu hissetmek için su içilmez (Su saf olarak içilmemektedir. Vücudun su ihtiyacı yenilen yemeklerden, çay, kahve,meşrubat, meyve suyu, ayran gibi sıvı içeceklerden karşılanır).
Muharrem orucunun on ikinci günü ise On iki imamlar 'in anısına on iki çeşit gıdadan oluşan Aşure Çorbası pişirilerek komşulara dağıtılır ve böylece o yılki Muharrem Orucu noktalanır.
Aleviler Ramazan orucu tutarlar mı?
Aleviler, Sünni Müslümanlardan farklı olarak Ramazan ayında sadece üç gün oruç tutarlar. Alevilere göre Ramazan orucunun bir ay olduğu yönünde Kuran da hiç bir açık beyan yoktur.
4-kaç çeşit cem vardır?
Cem Alevilerin toplu halde ettikleri ibadetin adıdır.
Kavram olarak Cem Arapça bir kelime olup toplanma, birikme, bir araya gelme manasına gelmektedir.
Cem'in kaynağı Kırklar Cem'idir.
Cem ibadetini diğer inançlardaki ibadetlerden farklı kılan en önemli unsur; Cem de bulunanların ayni zamanda toplumda hesap vermekle yükümlü olmalarıdır. Cem de bulunalar bir birlerinden Razı Olma k zorundalar.
Cem de bulunan bir kişi başka bir kişiye dargınsa, bu iki kişinin dargınlıkları giderilmeden, barışmaları sağlanmadan Cem'e başlanmaz.
Alevilerin toplu anlamda temel ibadeti olan Cem, bir DEDE´nin gözetiminde, önderliğinde yerine getirilir.
Cem ibadetine katil, hırsız, yolsuz, düşkün kimseler giremez.
Cem ibadetini kısa bir şekilde tanımlamak mümkün değil. Bu anlamda Cem'in ne olduğunu ve nasıl uygulandığını tam manasıyla kavramak için en yakındaki Cem evine gidip bilgilenmek gerekiyor.
Tümünü Göster