sene 2000... memleketten uzakta yatılı bi okulu kazanmışım. okul da bu eski köy enstitülerinden. dağın başında. 40 kişilik koğuşta yatıyoruz. yapacak hiç bişi yok. bende harçlıklardan biriktirdim şöyle bi walkman aldım. her yerde dinliyorum.
http://www.resimagaci.com/img/j03rnrd.jpg
o zaman hiç almadığım kadar harçlık alıyorum. uzaklardayız ya artık amk, peder ihtiyacın olur diye yolluyoda yolluyo. harcıyacak yer de yok. sigaraya da başlamamışız.
neyse gece 4 gibi falan 3 eleman geldi yatağın dibine. "kalk lan! bişey konuşcaz" dediler. ben de uyku sersemine kalktım gocuğumu giydim yatakhaneden çıktık sessizce yürüyoruz karanlıkta. kimse konuşmuyo amk. üst devrelerin olduğu yatakhaneye geldik. yatakhanedeki valiz odasına girdik. ben ortada 3'ü etrafımda daire oluşturdular. içeri karanlık. dışarıda şu turuncu yanan sokak lambasının ışığı geliyor. "ne konuşcaz" dedim. o zamanlar "bişey konuşcaz" cümlesinin "senin ebeni .ikicez" anldıbına geldiğini bilmiyorum tabi.
elemanın biri "sen ne ayaksın olum! komünist misin lan sen?" diye sordu. "ne komu... " diyemeden kafayı indirdi. yere düştüm. yere düşünce hem sövüyolar hem vuruyolar tekmeyi. resmen mozaik zeminde baya bi sürüdüler bunlar beni. "şimdi gibtir git" dediler. bende yamuk yumuk kendi yatakhaneme gittim. burun kanamış, dudak patlamış, dişim Allah'tan kırılmamış zonkluyor. elimi yüzümü yıkadım yattım. yatınca anladım her yerim zonkluyor amk. 1 hafta geçmemişti.
Sonra öğrendim şu yukardaki walkmanin üzerine 2 tane Atatürk çıkartması yapıştırmıştım. bu ağır abilerin gece canları sıkılmış. Biri de benim walkmandeki Atatürk çkartmasını görmüş. Bu demiş kesin komünisttir. gidelim dövelim.
Bu ülke insanı zorla solcu eder…