yarrak yiyen ulvi

Canım dostum Tayfun, seninle tanışmama odtü vesile oldu. Fizik üçlü anfi de tanıştık. O gün sana ?merhaba sizde mi CEIT ogrencisisiniz?? diye sorarken izmir?li oldugunu bilmiyordum. Hayır, bilseydim sormazdım. * izmir hakkında engin ve de zengin bilgiye senin sayesende eriştim. 2. Yurt 503 numarada beraber tam ekmek arası soganlı domatesli hindi döner yerdik. Hazırlık yıllarında ass donduran bogazından geçerken az mı ass? imiz donardı. ikinci senemizde aynı evi paylaşma mutluguna eriştim. Dağ gibi bulaşık yıkadık beraber. Gecenin üçünde yemek yaptık. Sabah kahvaltıları, kahvaltılarda ve her türlü yeme-içme aktivitesinde izledigimiz filmler, uzun periyotlara yaydığımız ev temizlikleri ve dahası... Ankara? nın kuru havası üzerine çayı ocakta unutarak yaptıgımız nemlendirme çalışmaları. Daha sonra o nemli camlara birbirimiz için yazdıgımız iltifatlar... Zaman nasıl da geçmiş... Seninle tanışmam benim için bir dönüm noktasıydı. Senin sayende Cüneyt gibi, Mehmet gibi dostlar kazandım. Senin gaza getirme çabaların sayesinde olası mesleki hayatım şekillenecek. Şöyle geçirdigimiz 3 yıla bakıyorum da, iyi ki varsın be Tayfun diyorum... inşallah hayattan her zaman istedigini elde edersin... Sağolasın dostum, herşey için... Son olarak, love me, feed me and never leave me!