aşk üzerine yazıyorum beyler toplanın

aşk ve ciks ilişkisinden yola çıkarak başlayayım. kime sorsam ya ciks aşkın kılıfı diyor ya da cikssiz aşk olmaz bi gün biter diyor. yani illa gibişe bağlanıyor olay. ciksin aşkın önemli bi bölümü olduğunun farkındayım. lazım yani, ihtiyaç sayılır sonuçta amk. ama birader, özellikle de bizim ülkedeki seven gibilir zihniyetini anlayamıyorum amk.

burada da dışarıda da kime sorsam kıza pek yüz vermicen abi, gibip bırakıcan bak nası peşinde koşar diyorlar. bu kadar basit mi lan? sevdikten sonra gene gibişirsin amk ama bu kadar mı hayvan içgüdüsü var insanlarda? el ele tutuşmadan, öpüşmeden bahsedince ergen damgası yiyorsun. yaş küçükmüş de ileride öğrenirmiş.

peki size sorarım şimdi sevgili bin kuruları,

hiç bi kızı görünce düşünüp 31 çektiklerinizden farklı olarak içiniz kıpır kıpır olmadı mı lan? ya da gene o boşalmak için düşündüklerinizden ayrı olarak 2 dk konuşmak için kırk takla attığınız, üniversitede bi bahane olsa da karşılaşsak diye yoluna tesadüfen çıkmış gibi görünmek istediğiniz biri olmadı mı? bi şarkı dinlediğinizde gülümsemesiyle ya da size söylediği bir sözle aklınıza gelen bi kız olmadı mı hiç? ya da ağlarken görmeye asla dayanamadığınız?

hiçbir zaman gibip bırakayım daha çok sevilirim mantığından olmadım, olmam da. ciks en fazla yatakta yaşanan 5-10 dklık bir hazdır, ama kızın seni gerçekten sevdiğini anlamak, yüzündeki mutluluğun sebebinin az da olsa sen olduğunu bilmek şu hayattaki paha biçilemez anlardan biridir. bir de evlat sahibi olmak aynı duyguyu yaratıyor herhalde.

velhasıl kelam, kızların binliği sevmesi hiç umrumda değil amk. skor zihniyetiyle yaşayıp gibtiğim kızı artırma uğruna kendimi heder edeceğime bir tane olsun, gözüne bakınca sevdiğimi anlayayım yeter.

özet: nick entry uyumu diyenin ta dıbına koyim.