1. 1.
    0
    çocuğa saldırmadığım için bütün arkadaşlarım beni tam anlamıyla gibtirettiler. bana sinirlendikleri için yaptıklarını söylüyorlar ama onlara ne ki dıbınakoyum? ne demek beni gibtiretmek benimle görüşmemek. zaten üniversiteye girmişim artık yepyeni bir ortam yepyeni arkadaşlıklar yepyeni karılar olacak hayatımda. hiç bir şey gibimde değildi. üstelik babam bana arabasını bile verecekti. derken babamla o hafta biraz atıştık ve arabayı vermekten vazgeçti. ve sonra okul başladı. okula arabasız gitmek bayağı zor oluyordu, oturduğum yerden okula direk vasıta yoktu. ilk gün babam bıraktı beni okula. hazırlık okuyacaktım. ingilizceyi daha önceden az çok biliyordum. iyi bir kurdan başlamıştım. ve okula girdim artık. herkes heyecanlı herkes çömez hatta liseliydi. üniverste havasını ilk defa soluyorlardı. ben de onlar gibiydim ama çömez gibi durmuyordum. daha çok onları gözlemleyi nasıl hareket edeceğime karar veriyorfum. bir anda kafeteryanın köşesinde bir kalabalık oluştu. listeler oradaydı ve kim hangi sınıfta orada yazıyordu. listenin başındaki kalabalık dağılasıya vakit geçsin diye sigara içmeye çıktım. geldiğimde herkes sınıfına yerleşmiş kuzu kuzu hocaları bekliyorlardı. sınıfımı öğrendikten sonra ben de sınıfıma gittim. en son ben geldiğim için en önlerden taktan yerler kalmıştı. sıralar U biçimindeydi, zengin liselerindeki gibi. sınıfa girer girmez kız erkek oranı gözüme çarptı. dıbınakoyum bu nası üniverste lan bu nası cenabetlik sınıfta barzo barzo herifler saç sakal uzatmışlar birde. 30 kişilik sınıf aralara kız serpiştirmişler. suratım asıldı bir anda moralim bozuldu. çünkü erkekler de gibimsonik muhabbetler edip ben daha coolum mesajları veryorlardı. dıbınakoyduğumunun barzoları. sonuçta halimden memnun değildim. derken hocalar sınıfların 30 ar kişilik olmaması gerektiğini ve haftaya 20 kişilik sınıflar oluşturacak şekilde yeniden karılacağımızı söylediler.
    ···
   tümünü göster