1. 1.
    +2
    Eğer olaya bu şekilde bakarsak böyle bir dünyada normal durabilir. Fakat olayın gerçek yüzü dahaa kötüdür. Size o gün hocalıda bulunan bir ermeni doktorun kitabında yazanları aktaracağım. Bu şerefsizin adı Zori Balayan.

    “Canlı bir çocuğun, derisi yüzüldükten sonra kaç dakika yaşayacağını hesaplamak için kolları sıvadı.
    Küçük çocuğun çığlıklarına aldırmadan kafası dahil bütün derisini yüzdü.
    Sonra karşısına geçip saat tutmaya başladı.
    Çocuğun kan kaybından ölümü, 7 dakika sonra gerçekleşti
    Biz arkadaşımız Haçatur'la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur, çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu.”

    Ve o günlerde hocalıdan kaçan Türk kafilesinde bulunan bir kadının günlüğünde yazanları size anlatacağım.”Hocalıdan kendimizi zor kurtardık yaklaşık 10 kişiydik. Kucağımda ki bebeğimle durmadan koşuyorduk. Sonunda bir kulübenin bodrum katına saklandık. Peşimizde ermeni askerleri vardı bizi bulmaları an meselesiydi. Onların işi kolaylaşacaktı. Çünkü bebeğim korkmuştu, ağlıyordu ve susmak bilmiyordu. Gözyaşları içinde onun canına kıydım. Çünkü o ağlamaya devam etseydi yakalancaktık ve orada ki 10 kişi benim bebeğim yüzünden işkence görerek can verecekti.”

    Buna rağmen bir çok ülke hocalıya soykırım dememektir. Bu ne tür bir nefrettir? Başbuğ Atatürk’ün dediği gibi “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.”
    ···
   tümünü göster