+1
hayat...
Hayat, soğuk,yağmurlu ve vurdumduymaz bir Ankara gecesiydi…
Ve gece yağan yağmur hep ürkütürdü beni. Yağmur değil yaLnızLığımdı pencereleri
damla damla yalayan yıllarımı dolduran sessizlikti.hep bir yanı yarımlık hep
senden uzaklık hayattaki tek kimseden yoksunluk yani kimsesizlik.bir kavuşma
mucizesine umut bağlamaktı..bu umutla hayatı mahvetmek kendini gerçekLeşmicek
bir hayale adamaktı.. yine yağmur yağıyor yine gece ve yine Ankara…ama her zamanki
gibi sende yoksun beLkide hiç olmadın ben hayaLimde yaşadım seni ama artık hayaLLerimde biLe yoksun…
Seni kaybetme korkusu öyLe işLemiştiki içime seni hiç kazanamadan biLe kaybedecegimi
düşünüyordum…her gece rüyada seni görmek için yaratıcıya dua etmek sabah kaLktıgımda yine
yoksun diye Lanet okumaktı buydu benim anlamsız hayatım.. sadece sen anLam katabiLirdin beLki
ama dediğim gibi işte sen zaten yoktun hiçte oLmamıştın her sabah odamdaki suretine baktıgımda
yeniden akLıma geliyor o gün boyunca hiç çıkmıyordun..ben seni unutmak istemiyordum aslın her
zaman hatırlamak için odamda fotoğrafınla güne başLıyordum gün boyunca gözümün önünde devamlı
suretin gelirdi.. seni hatırlamak ankarada kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçerken karşıdan gelen
insanlarda seni görmekti.. aynı zamanda bana yaklaştıklarında da tam onlara doğru koşarken suretinin
kaybolmasıydı…ve bu beni korkutuyordu..
Korkuyu beklemenin telaşı korkunun kendisinden çok daha ürkütücü biliyormusun? işte bu
yüzden sensizliğin karanlık kuyusuna kendi ellerimle bırakıyorum kaderimi. korkuyu beklemeden
vazgeçiyorum;ama asla seni sevmekten değil sevgili…sana veda etmeden kayboluşa karışmam da aslında
sadece bunun için. madem varlığım acı vermiyor sana.. madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun,
öyleyse yokluğumda kal sevgili…madem ki yokluğumla daha mutlusun o halde yokluk
benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun….
aylak