0
bu döndü döndü, bir ara hızlandı bir ara yavaşladı,
artık bir şeyler olmasını bekliyorum. çoktan 5 dk geçti çünkü.
kağıdı bıraktım, ezberden sesleri taklit ediyorum.
söyledim söyledim, aniden böyle bir şeyler kırılır ya,
taş gibi sert kayaçlar. onun kırılma sesine benzer sesler gelmeye başladı,
"lan deprem mi oluyor" demeye kalmadan, odanın içinde sallanmaya başladık.
ama bir kuvvet resmen sarsıyor odayı. o anda çok çok kudretli bir kuvvet
olduğunu düşündüm, kafamı kaldıramıyorum falan derken
sağa doğru kafamı çevirdim çok hafif, yerden biraz üstler
bu siyahlık geçince çatlıyor. bildiğiniz çatlatıyor yani fiziksel bir güç var ortada.
o anda böylesi bir güç karşısında baya korktum. ama diyorum ya, duramam.
döndü döndü 10 dk falan geçti,
omzumda bir nefes hissettim. ama nasıl söyleyeyim, tanıdık bir his verdi.
güven demeyelim ama, bildik bir şeymiş gibi. bunun işaret olduğuna
kanaat getirdim. kafamı kaldırmadan üstümdekileri komple çıkarttım.
çıkartıp havaya bırakıyorum, kıyafetler belirgin bir şekilde
geç düşüyor yere. o sırada siyahlık döndü döngü, havada kurum, bildiğiniz
soba kurumları bırakarak pentagrama döndü gömüldü. sadece indiği kısmı
kafamın eğik oluşundan dolayı gördüm.
hemen eğildim, secde pozisyonumu kaldım. tabi bir yandan kesmiyorum.
aynı şeyi hızlanarak söylüyorum.
ardından pentagram alev aldı. hemen bir iki santim önümdeki şey,
cayır cayır alev aldı. ama alevler yakmıyor. dumansız, parlak bir alev.
parmak uçlarıma değiyor, kaçıyor. çok nazik ve sanki canlı.