facebook ta gördüğüm müthiş yazı

dayımın oğlunun yazdığı soma olayı ile ilgili müthiş durum:
Kader işte.. Avrupa'da yılda 2-3 işçi iş kazası sonucu ölür. isyanlar çıkar, hükümetler istifa eder. Her geçen sene bu kazaların sayısı azalır.
Dünyanın yıkma peşinde olduğu adalet dolu ülkemizde aynı işi daha ağır şartlarda yapan, çeyreği kadar maaş alan, güvenliksiz, sigortasız, değersiz adamlar hayatını kaybediyor. Sonuç? Hiçbir şey değişmiyor. Maden ocağının kazandırdığı paranın bilmemkaçta biri iş ve işçi güvenliğine harcanmıyor, ama ölümler kader denilip geçiştiriliyor. isyan çıkmıyor, hükümetler istifa etmiyor. Her geçen sene bu kazaların sayısı değişmiyor. Birkaç vekil bunu fark edip öneri sunuyor, o da muhalefetin önerisi olduğu için reddediliyor. Hükümet kanalları bunu "eften püften bir öneri" olarak değerlendiriyorlar. 20 gün geçmeden trafo veya grizu patlaması oluyor ve onlarca işçi ölüyor. Ve yine çıkıp "Gezi'nin yıl dönümüne denk getirildi" diye açıklama yapılabiliyor.
Bunları söyleyince hukukçuysan "cübbeni çıkar" oluyor, kasapsan "önlüğünü çıkar" oluyor, askersen "üniformanı çıkar" oluyor, imamsan "takkeni çıkar" oluyor, deliysen "gömleğini çıkar" oluyor..
Ülkece deli olduğumuz aşikar. Deli olmasak "büyüklerimizin" bize giydirdiği eli kolu bağlayan deli gömleklerini çıkarır, aynı büyüklere o gömlekleri giydirirdik.
Vefat etmiş tüm "değersizlere" Allah'tan rahmet diliyorum.