açgözlü bir adamın yakaladığı kuş der ki

Orjinali

bonkör bir adamın yakaladığı küçük fil der ki:
+ beni ne yapacaksın?
- gibeceğim.
+ benim bir sokumluk zütüm, ne zevk verir, ne de boşalmana yardımcı olur. beni bırakırsan sana üç mühim nasihatte bulunurum.
- nasihatleri söylersen seni gibmem bırakırım.
+ birini gibin indiğinde, ikincisini gibini pantolona geçirdiğinde, üçüncüsünü de karşı ormana varınca söylerim.
- peki birincisini söyle!
+ elinle yetin onun hakkını yeme!
- ikincisi ne?
fil, adamın gibini pantolona geçirdiğini görünce der ki:
+ haddinden büyük züt gibme!
- üçüncü nasihati söyle! fil karşı ormana varınca der ki:
+ sen ne huur çocuğu enayisin, benim zütümde ikişer tonluk 18 karat iki tane altın vardı amk. beni gibseydin, bu altınları fark edip bunlara sahip olacaktın.
(altın sözünü duyar duymaz, adam, hemen oraya yıkılıp kalır. "amk" diyerek dövünmeye başlar.) sonra der ki:
- hadi üçüncüsünü söyle!
+ sen iki nasihati hemen unuttun. üçüküncüsünü söylesem ne faydası olacak?
- söyle belki bunu unutmam amk aklımı gibiyim.
+ "elinle yetin onun hakkını yeme!" dedim, elin nasır tuttu diye üzüldün, "haddinden büyük züt gibme!" dedim. zütümle, hortumumla, 4 ton gelmezken, zütümde ikişer tonluk iki tane altın olduğuna inandın.
- üçüncü nasihati söylemeyecek misin amk yalancı bini?
+ ahmağa nasihat kâr etmez. azgınlık insanı kör ve sağır eder. hakikati görmeye meni olur.