1. 1.
    0
    . Şöyle yazıyordu:
    GELDiK
    Bu da ne demek şimdi? Arkamı döndüğümde Furkan'ın yazıyı gördüğünü anladım. Tekrar yazıya döndüm ve uzun bir süre duvardaki bu yazıyı izledim... Furkan'ın beni dürtmesiyle kendime geldim, ne kadardır öyle durduğumu bilmiyordum. Elinde üstü is olmuş bir kağıt parçası vardı, bir A5 kağıdından çok da büyük sayılmazdı. Kağıdı bana doğru tutarak bir şey buldum dedi. Sonra da üstünü temizledi. Eli is olmuştu. Bu bir haritaydı. Ben neresi olduğunu çıkartamadım, zaten bir mahalleyi anca kapsıyordu. En aşağıda yazan koordinatları farkettim. Telefonumu çıkartıp okul internetine bağladım, ben koordinatları girmeye çalışırken Furkan beni durdurdu, ben burayı biliyorum galiba dedi. Onların evlerine yakın bir yermiş. Haritada işaretli bir ev vardı, onu göstererek; bu ev kendimi bildim bileli terkedilmiş eski bir evdir. Bu hiç değişmedi dedi. Öksürdü. Ben de öksürdüm, taze havaya ihtiyacımız vardı. Çıkmalıydık. Deliklerden birinden dışarıya baktım, kimse görünmüyordu. Furkan'a bunu da çek çıkalım artık dedim. O dediğimi yaparken ben de kapıya yöneldim. Kapıyı açıp çıktım, Furkan da peşimden gelip kapıyı kapattı. Temiz havanın ciğerlerime işlediğini hissettim. Tam sınıfa gidiyorduk ki biri arkadan "Çocuklar ne yapıyordunuz orada birden çıkınca korktum"dedi ve güldü, ikimiz de olduğumuz yerde sıçrayıp arkamıza döndük.
    ···
   tümünü göster