bende diğerleriyle tanışmak için ayağa kalktım babam da kalktı sarmaş dolaş içeri girdik.
hüseyin: meraba benim adım hüseyin. cengiz abi seni bikaç kere bize anlatmıştı. kaderin böylesi. demekki bu dünyada da güzel şeyler olabiliyomuş.
ben: ben de
dikkat deli var. evet cidden olabiliyomuş. recep getirdi bizi buraya. sanırım kurallarımızdan bahsetmiştir size de?
hüseyin: evet bahsetti. benim merak ettiğim niye o arabaya dokunmuyoruz yani niye?
ben: istemiyorum dokunmanızı bu kadar basit.
hüseyin: recep bana o arabanın cengiz abinin olduğunu söyledi. cengiz abi araban çok güzelmiş gerçekten de (sinsice bir gülümse vardı yüzünde)
babam: benim mi?... eeee.. eeevet evet benim arabam o
babam zeki adamdı yalanıma ortak olmuştu amma hüseyin sivri zeka birine benziyordu. acaba birşeylerden şüphelenmiş miydi bunu zamanla görcektik. ama o yiyecekler dokunurlarsa savaş çıkartırdım burda. onlar bizim sigortamızdı..
babam: oğlum bu araba olayı ne? bu araba bizim falan değil biliyosun neler dönüyo burda?
ben: baba yalnız kalalım anlatıcam sana çok farklı planlarımız var.
babam: hayırlısı bakalım
diğerlerinden bahsetmek gerekirse bora iri yarı biriydi. soğuk bakışları vardı insanı pek sevmeyen bir hali vardı. borayla hüseyinden açıkçası pek haz etmedim. receple mustafa senin benim gibi insanlardı ama bu bora güvenilecek bir tip değildi. özlem de 45 yaşlarında bir kadındı işte normal halli..