1. 1.
    0
    sonra bakmış ki ona buralarda ekmek yok, gurbetçi olmaya karar vermiş. tam almanyanın yolunu tutacakken bir arkadaşı demiş ki: "hacca ve umreye gidecek kafilelerin şöförlüğü yap, hem ekmek paranı kazanırsın, hem de ibadetini yerine getirirsin." tamam, demiş dedem. napsın aq? evinde üç tane çocuğu bir de karısı var bakmak zorunda olduğu. kabul etmiş haliyle. tabi ailesinden uzak kalma illeti içtiği sigaraları da arttırmış. günde 2-3 pakete kadar içmeye başlamış.

    10-15 küsür yıl bu şekilde çalışarak kenarı koyabilmiş belli miktar parasını ve babam da 18li yaşlarına gelmiş. buraları biraz daha özele kaçtığı için anlatıp geçecem: babam dedemin açtığı dükkanı (dükkan sanayide bir üş üzerine imiş, zamanın ilklerinden) sabah akşam çalışarak adam etmiş, büyütmüş, kendisi ilkokul terk olduğu halde kardeşlerini liseye kadar okutmuş hatta üniversiteyi de okumaları için zorlamış. ama amcalarım okumamış o ayrı. bu arada babam evlenmiş. sonra işte her ailede olan küçük kavgalarından birkaçı barışla sonlanamayınca byüyüp gitmiş. dedem aile içindekilerin gazına gelip babamı evlatlıktan reddetmiş ve dükkandan kovmuş. babam dişinden tırnağından arttırarak büyüttüğü dükkana gidememiş ve elalemin yanında işçi olmuş, kendi dükkanında patronken.
    ···
   tümünü göster