dünyanın en mutlu insan topluluğu pirahalar

evet beyler brezilya yakınlarında, şehirden 400 km uzaklıkta bir kabile bu. 1977'de bir misyoner (daniel everett) hristiyanlıkla bunları tanıştırmak için gider oraya (bağlı olduğu enstitünün amacı incil'i onların diline çevirmekmiş) ve neredeyse kendi ateist olup döner. ancak ilgisi sürer ve sık sık incelemeye alır bu topluluğu, zaten yetenekli bir dilbilimci olduğu için dillerini de bir süre sonra çözer. ateizm propagandası yapmicam tabii ki asıl mutluluklarının kaynağı farklı zaten. o da dil.

tabii toplumsal yaşantıları da paylaşıma dayalıymış, onlar da ayrı mesele. ama dilleri birçok uzmanın da ilgisini çekmiş.

kullandıkları dil garip seslerden, ıslıklardan oluşuyor. ağızdan çıkan her ses, yani nota diyelim biz, harf gibiymiş. nasıl bir kulak varsa amk. bu belgeselde de örneğini görebilirsiniz:

http://www.youtube.com/wa...&v=er2VAk4uXUs#t=1168 (19:30)

ancak bu dilin en önemli özelliği geçmiş ve gelecek zamanın olmaması, sadece şimdiki zaman var. dolayısıyla geçmişle alakalı pişmanlık, üzüntü yok, geleceğe dair ise herhangi bir kaygı, tedirginlik ya da beklenti mevcut değil. mutluluklarının sırrı da burada. yani zamanın insan üzerinde yarattığı baskıyı bu topluluk bilmiyor, tanımamış hiç. yaşadıkları anda neyi görüyorlarsa, neyi yaşıyorlarsa o, ötesi yok.

tabii böyle yaşayan bir toplulukta tanrı inancı da yoktur. doğrudan deneyime dayanan yaşayışlarında tecrübe edilmemiş hiçbir şeye inanmıyorlar. everett'in diniyle ilgili anlattıklarının hiçbiri topluluğa inandırıcı gelmemiş, aksine karşılık olarak onun nasıl bu tür şeylere inandığını da sorup, adamcağızı resmen sorguya çekmişler, dalga da geçtikleri olmuş sık sık. "isa'yla bizzat tanışmamışsın amk nereden geliyor bu güven bi git allasen" temalı cümleler kurup durmuşlar adama.

bu everett 17 yaşından beri hristiyanlığı yaymak adına çalışan bir adam, aynı zamanda bilimci. çoğu ateistle bol bol tartışmalara girer, çıkar, işte günümüzde de birçok kişinin yaptığı gibi ancak karşısında en çaresiz kaldığı insan topluluğu pirahalar olmuş. çünkü adamlar düz amk.

daniel everett'in bu konuyla ilgili internette konuşmaları da, belgeseli de (verdiğim link), kitabı da var.