ne kadar boktan bi dunya

öylece saate bakıp işte bitti dedim. buraya kadar geldik dostum. buraya kadar savaştık, buraya kadar kavga ettik, pankart açtık, slogan attık, yaralandık ve kavga ettik ama hiçbir taka yaramadı bu.bu taktan çayevinde ne işimiz var bizim ? biz sokakların adamıyız. çıkalım eski yerimizde duralım. kavga edelim, bıçaklanalım.biriliri ölsün istiyorum dostum. ellerimde eskisi gibi kan olsun istiyorum. özlüyorum dostum. sanırım yaşlanıyoruz. dışarıda ki serseriler bana omuz atıp ters baktıkların da yumruk atmıyorum. dinlediğimiz şarkıları hatırlıyor musun ? sevdiğimiz sanatçılar dahi öldü dostum. kızıla boyanmış bayraklarımız artık yerlerde. bilmiyorum dostum.ben sıcak yatağımda ölmek istemiyorum. yeniden yani eskisi gibi insanlarla tartışmak istiyorum.hey evlat, yaşın kadar şişe kırılmıştı kafamda. sanırım bu delilik oradan geliyor. sokaklar değişiyor,biz değişiyoruz. içtiğimiz biralar değişiyor. semt,sokaklar, şehir,ülke ve dünya değişiyor. sıcak yatağımda ölmek istemiyorum ben. sanırım babamdan kalan silah ile kendimi öldüreceğim. evet,kesinlikle böyle yapmalıyım. yoksa çıldıracağım.bu gözlük canımı sıkıyor. ayakkabılarımı bağlamak dahi benim için bir işkence. bazen babam aklıma geliyor.iyi bir adamdı. sigortalı bir işi,bir evi, eski model bir arabası vardı. onun bir ailesi vardı. herkes severdi babamı. babam camel soft içerdi. çok sigara içerdi. babamı kıskanırdım dostum. gençken hayal ettiği herşeye sahip olarak öldü. şimdi ise ben onun öldüğü yaşı çoktan geçtim. biraz farklıydım ondan. babam gibi değildim.o,çok sakin ve dingindi. oysa ben kavga etmeyi severdim.ah tanrım. beni cennete bir saatliğine alır mısın ? sadece bir saat. babamla yumruklaşmak istiyorum.