1. 1.
    +1
    hafız veznecileri eminönünü karış karış dolaşıyosun. antika bi saat alıyosun mümkünse masa saati. eski horozlulardan bile olur amk nostaljik olsun yeter. ondan sonra bi ahşap kutu alıyosun sandık işte saatin sığacağı kadar. içini kırmızı kadifeyle kaplıyosun. saati yerleştiriyosun. gül yaprakları falan da at kurusundan. çiçekçiden bulursun verir. ondan sonra saman kağıda şu şiiri yazıp kağıdın hafif kenarlarını falan yakıp rulo yapıp kırmızı kurdelayla bağlıyosun. kutunun içine atıyosun. öylece veriyosun hatuna. şiir de şu:

    Yarım kalmasın türkülerim, dudağımın ucunda
    Yitmesin düşlerim gecelerin yorgunluğunda
    Bir günde ağarmasın ipek saçlarım,
    Kül renge dönmesin pembe şafağım
    Saatlerimi yarınlara ayarladım

    Zaman zehirli bir çiçek
    Dünlerden yarınlara,
    Yürek burkusu olmasın beklemelerim
    Vuslat şafağında, iki bedende bir can
    Değil bir bakış, düşlerimden bile geçmez ihanet
    Ne unuttum vefayı,ne vazgeçtim
    Seni sevmekten
    Riyaların hovardalığında
    Baharları topladım yüreğimde
    Saatlerimi yarınlara ayarladım

    Gel ıssız gönlümün, sessiz ortağı
    Süzül ürkek arzularımın penceresinden
    Yırtılsın karanlık, yırtılsın hüzün
    Dirilsin solgun umutlar
    Gel, dünlerde kalsın, yalnızlık yüklü yıllar
    Gönlünde, dinmeyen sevda yağmuruyla gel
    Saatlerimi yarınlara ayarladım
    ···
   tümünü göster