1. 4776.
    +1
    gece uyurken kafam çok dolu oluyor.

    tavan üstüme çöküyor, ciğerim parçalanacak gibi oluyor. aynı anda binlerce düşünce konuşuyor kafamda. gözlerimi kapattığımda karanlığın parlaklığı gözlerimi alıyor. düşünmek istemediğim ne varsa aklıma doluyor o an engel olamıyorum, nefesim daralıyor.
    hiçbir zaman rahat uyuyamıyorum bu yüzden. aslında hiç uyumuyorum sadece bir kaç saatliğine dalıyorum. düşünceden uyuşmuş bir akıl uyanık ama uyuşuk bir vaziyette kalıyor. keşke yapmasaydım dediğim her şey aklımı kemirirken kendimi hiçlik ortasında görüyorum. öyle ki yastığın soğuk tarafı bile etki etmiyor. kalkıp soğuk suyla yıkıyorum yüzümü. sonra balkona çıkıp gecenin tüm karanlığını üstüme kusmasını bekliyorum. karanlığın beni yutmasını, bedenimin değil ruhumunda hiç olmasını istiyorum.
    geçen gece saat 03.21'de bahçeye indim. soğuk ve kuru çimenler üzerinde yalın ayak yürüdüm. her öğlen gölgesine oturduğum ağacın yanına gittim. bu sefer karanlığın içine, ağacın karşısına oturdum. sustum ve sadece baktım ve dinledim ve yoruldum.
    saati bilmediğim bir vakit gelip yanıma oturdu. neige... bir müddetten benimle beraber oturdu. o da sustu ve sadece baktı ve dinledi ve yoruldu. benimle beraber karanlığın içine daldı. üşüdü. elimi tuttu. daha söylemeden ne demek istediğini anladım. o yüzden kalktım yerimden. yalın ayak, kuru çimlere basa basa , ay ışığının aydınlattığı yolda koluma girdi. beraber döndük içeri. ilk defa beraber uyuduk o gece. ayrı yataklarda ama beraber. bilincimiz, duygularımız, düşüncelerimiz bir şekilde uyuduk.

    ruhun eşini bulmak zordur belki, ama bilinç eşini bulmak daha zordur. aynı anda aynı şeyi düşünen iki insan olmak, aynı şeyleri hissedebilmek zordur. iki ayrı kıta insanının iki farklı yaşamın bunu başarması zordur.

    ama bazen karanlık içinde bir ışık oluyor işte.
    ···
   tümünü göster