-
526.
+3Havalar soğudu, zütümüz donuyor dıbına kodumun yerinde. Tüm gün kaloriferlere zütümü dayayıp planımı tüm incelikleriyle tasarlıyorum. Bildiğin öss çalışır gibi bunlara çalışıyodum amk. ilk iş araba anahtarının kopyasını yaptırmaktı. Türkiye’de ruhsat falan istiyolar mı bunun için bilmiyorum ama Polonya’da istemiyolardı.
Neyse arabaya yedek anahtar yaptırmaya gidiyodum. Gittim çat çut hemen 2 kopya yaptırdım. Okuldaki dolabıma sakladım. Bu tarz işlerin nerde döndüğünü öğrenmek için okulun ‘’hızlı’’ çocuklarıyla vakit geçirmeye başladım. Bildiğin bizdeki sanayi gibi olan yerleri de gezdim. Salak gibi burada araba yarışları yok mu yaa? Falan gibi bi cümle kurdum. Çocuklar gib gib baktılar amk. Neyse, bu bahsettiğim grup Salvia içen (esrarın daha ağırı) Polonyalı, Rus karışımı bi gruptu. 8-10 kişi vardı hepsi. Bunların arasına girdim, ot içtim yine epey bi süre. 15-20 gün hep bunlarla takıldım okulda. Hanna durumdan biraz kıllandı. Honey Onların ana dili Rusça, onlarla pratik yapmak daha faydalı diyodum. Cidden de yarı ingilizce, yarı Rusça konuşuyodum. Bu arada bitime kaldı tam 2,5 ay.
Honey : canım, tatlım anlamında. ağzıma o kadar yapıştı ki o ara bu laf, erkeklere falan diyodum bi ara. -
-
1.
0lan 1 sigara versene tatlım :Afs.aFs:f.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!