-
51.
+415 Şubat 2008(Geceye Doğru) - Kahvelerimizi içip kalkmıştık eve gitmek için , ancak kız otobüse gidiyordu bişey diyemedim ki , otobüse yürüdük durağa vardığımızda
"Ayrılıyoruz şuan yani. dedim gülerek
Kız devam etti
" Hayır , otobüs aynı yere gidiyor sen de bineceksin sanıyordum dedi.
Ve kal geldi bana ben daha çok hiç otobüs kullanmadım ki duyduğum kadarıyla biliyordum , şaka gibiydi ozaman bilet sistemi de yoktu ki para veriyoduk
Otobüs geldi içimden " Ulan bir bahane bul diyorum ama bir yanım bahane bulmak dahi istemiyor , otobüse ayak bastım herkes para veriyor ama demir kuruş paralardan bende en ufak 50 kağıt var
Kız kendi parasını verdi 2 önden bindi.
Adama 50 lira uzattım
Dayı beni kesecek gibi baktı " Bozuk yok mu ? Kardeşim" dedi.
Kız orda gülüyor , bir kaç lira çıkarıp bana uzattı bende adama rahatladım böyle üzerimden taş kalktı sanki
Kızın yanına oturdum ve
" Bozuk para kullanmaz mısın? Diye sordu.
Bende şaşkın gözlerle ve sıkışık ter kokularıyla sarsıla sarsıla giderken etrafa bakıyorum bır yandan cevap veriyorum,
" Pek sık değil, ihtiyaç olmuyordu dedim.
Güldü otobüse binmemiş gibisin çok tuhaf dedi.
Gülerek " Ya bindim canım da çok değil yani dediğimde kız dudaklarını şaşırırcasına kaldırdı ve
" çok tuhafsın dedi.
Ve o günü sıyırmıştım bir şekilde tabiki otobüste nerde ineceğimi bilmediğim için dayıyla son durağa gittiğim gerçeği dışında. Arabayla eve döndüğüm de Fırat amcanın " Otobüse mi bindiniz bişeyler çeviriyosunuz Anneniz biliyor mu? Dedi.
Bende " Hayır , söylemek yok. Dedim eve geldiğimde onun kokusunu hissederek uyumak benim hayatımdaki en güzel uykulardan biriydi diyebilirim.
19 Şubat 2008(Sabah) - Bir pazartesi sabahı en mutlu kahvaltımı yapıyordum. ( Devamı geliyor , ve yeni uyananlar Günaydın)
başlık yok! burası bom boş!