ceviz ağacı

mekanın önceden müstakil ev olduğu yıllarda amcamın evi olan sonrasında ise kiraya verilen paranın levent beyi bıktırmasından kaynaklanan bir bozulmuşluğun içindeki kafe
2008 yılında levent yüksel tarafından açılmıştı sanırım tamamen 0 düzeyindeki bir insanın borçla açtığı sonra allahın yürü ya kulum dediği işletme.
bazı sözlüklerde baskül ailesi gibi aşağılayıcı kelimelerle tanımlanan ama içinde fırtınalar kopan bir ailenin başarısı da denebilir
mekan ilk açıldığında koşuyolu gibi bir mekanda iş yapmayan kafelerin ortasında güzel konumlu ucuz fiyatlı güleryüzlü elemanları olan bir mekandı ancak insanların ilgisinin artması, aylık krinanın pazar brunchından karşılanması gibi ilgi patlaması meydana gelince paranın kişiliğini değil işletmeciliğini değiştirdiği patronu işleri abarttı yeni kat çıktı ve pastane kavrdıbını aşıp restorant a erişti, içindeki insan kalabalığı cidden aşırı derecede fazla 23.40 civarlarında bile dolu olduğu tarafımdan gözlenmiştir ayrıca içerdeki insanlar düzgün sevecen insanlardan çok 17 yaşında başı kapalı kızlarımızın bmw siyle geldiği bir mekana da dönüştüğü yalan değildir , bunların yanında müşteri memnuniyetini yavaş yavaş 0 a indiriyor çünkü çalışan 50 kişi varsa bi sonraki ay 40 ı değişiyor vardiyaları uzun mesaileri çok yorucu geçince mecburen değişmek zorunda kalıyor işçiler mutsuz müşteriler mutsuz sadece ismi olduğu için gelinen bir mekan olmaya yüz tuttu da diyebiliriz ama herşeyi bikenara bırakırsak takdir ettiğim yönleride vardır birgün çıkardığı tatlıyı, unlu mamülleri ,pastayı, böreği,çöreği ikinci gün asla ama asla tezgaha çıkarmaz. sunumları şık olur (aldığınız kahvenin yanında içinden duman akan bir bardak gelir kuru buz deniyor sanırsam) limonata ve küçük sufleleri bayılınası şeylerdir.