+23
-7
lere ifşa ediyorum.(Uzundur okumayacak ilkokullular çıksın)
Henüz yüzünde sivilceler filizlenmemiş deliklilerin erkeklerden tek farkı memeleri ve saçlarının uzunluğu sanan o yüce deliği keşfetmemiş bir yavrucağım.Ama içimdeki cevherin farkındaydım, gerek hoşlandığım kızın mahalle düğününde 2. Kattan ağızındaki fıstıklarla kafama tükürdüğünde yüzüme akan tükürüğünün ardından göbek deliğime dayanan gibim(halk dilinde yannan) gerek din dersinde saat 4 yönünde oturan gözlüklü, kıvırcık saçlı, dişlerinin özgürlük fısıldadığı ve sınıfın en çalışkan kızının yırtık çorabını gördükten sonra fermuarıma dayanan vücudumun 1.çoğul kişisi cevherimi farketmeme yeterince olanak sağlamıştı. Artık anlam veremediğim, vücudumun bir köşesinde inişli çıkışlı dakikalar yaşayan bir parça vardı, buna bir çare bulmalıydım.
Yerde ararken gökte bulduğum bu çare ansızın karşıma çıktı. Sınıfımızdan bir muallak osbiri öğrenmişti, herkesinde bildiği gibi bu muallak sınıfın hiperaktif, yerinde durmayan, her taka atlayan, sürekli dayak yiyen huur çocuğuydu ve ondan aldığım tüyolarla evin yolunu tuttum.Çok heycanlı ve çok mutluydum,o an kendimi kübayı özgürlüğüne kavuşturmuş che guevaranın ekmeğini yiyen fidel castro gibi hissediyordum. Kulağımda sanki mutluluk şarkıları çalıyor, yüzüme bakan herkes tebrik edermişçesine tebessüm ediyordu. Ağır çekim modunda geçirdiğim bu saniyelerde avuçlarıma bakıp içimden hadi bakalım diyordum.Eve gider gitmez annemin "hemen üstünü değiştir" cümlesi daha bitmeden ilk defa üstümü değiştirmiştim. Tuvalete gider gitmez kamaşullahı sıyırıp sıvazlamaya başladım, hiç beklediğim gibi gitmiyordu hiç birşey anlamıyordum. Bir sağa bir sola savuruyor taharet musluğuna sürtüyordum, inat etmiştim ve bunu başarabilirdim. Arkadaşımın bahsettiği o su gelene kadar devam edicektim, elimle etrafını kavrayıp git gel yapmaya başlamıştım. Başarıyordum evet,bu sefer oluyordu karşımdaki fayanslarda kurguladığım 3 boyutlu meme buna yardımcı oluyordu. Annemin bir kaç" hadi olum kaç saat oldu napıyosun "çağırışlarını duyar gibiydim.Çok az kalmıştı başarıcaktım biliyordum,tam elimin yandığını hisseder gibi olduğum anda babamın kapıya dayanıp "oğlum ses ver" nidalarıyla daşaklarımın tüylerinin şaha kalktığını,iç baldırlarımın titrediğini hissettim ve bir anda gözlerimin kararmasıyla lavobadan seken kafamın kapıya çarpıp lavobonun altındaki hortuma doğru yöneldiğini görür gibiydim..
Gözlerimi açtığımda hastanedeydik, polisin başımda 1.dereceden yanık gibimi tartıştığını ve ailem hakkında çocuğa şiddetten ve işkenceden soruşturma başlatılcağını duydum. Ailem 2 yıl süren soruşturma sonucu rahata kavuştu.Ben ise 5 yıl boyunca bir bilim laboratuvarında zevk üzerine yapılan araştırmada kobay kullanıldıltan sonra evime döndüm.O günlerden beri evimizde hakim olan sessizliği bir tek babamın "istediğin zaman söyle karıya zütiriyim osbir çekme sakın " nidaları bozuyor.Her gün biraz daha iyiye gidiyoruz, mutluyuz