Bana gelecek olursak; jübileyi yapmış gibi hissediyorum bebeğim, tutunamamış ama zirvede bırakmış gibi. Hafif bir kendini beğenmişlik ve kimseleri beğenmeme duygusu hakim senden sonra. Karşıma biri çıkar ve senin gibi çocuk taklidi yaparak konuşursa sendeki kadar tatlı olmadığı için ağzına iki tane patlatırım diye korkuyorum. Nazı, tribi senin kadar sevimli olmazsa hiç umursamadan tekmeyi basar arkama bakmadan giderim diye korkuyorum. Senle karşılaştığımda herhangi bir arayış içinde olmadığım hayatıma dönmeyi daha makul sayıyorum artık. Sen arayışına devam et küçüğüm. Umarım sinemada gözlerin pörtlek pörtlek film izleyip, etrafa döke saça patlamış mısırı bir kendi ağzına bir yanındakine minicik ellerinle avuç dolusu tıkıştırırken esas filmin ekranda değil de tam yanında, hem de kapalı gişe olduğunu keşfedip seni izlemeye başlayan bir sevgilin olur ilerde.
Bu şarkı da sana gelmesin, bana da gelmesin, kimseye de gelmesin. Koskoca bir kumsalda tek bir kum tanesi kadar da olsa içimde kalan umudum ve bir zamanlar değer verildiğini anlayıp, üstadını onure eden ufaklığa gelsin;
https://www.youtube.com/watch?v=YGdmPI8Vu24
Sakın bir söz söyleme yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur sana göz koyan olur
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın
Anan bile okşasa benim bağrım kan olur
Dilerim tanrıdan ki sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun
(Rahmetli çok içten söylemiş be. Nur içinde yatsın, büyük üstad)