Ben salonu incelerken yanıma kadife kahve rengi pantolonlu lacivert diz kapaklarına kadar gelen kaşa pardesülü bir adam oturda boyu 2 metre vardı ve beyaz lacivert fötür şapkasının kenarlarından gür beyaz sacları onun yaşının 60 civarlarında olduğunu açıkça söylüyordu. kulaklıkları vardı phılıps marka turuncu. adamın ciddi bir yüzü vardı akşam görsem korkardım bu kesindi. adam kolunun altında katladığı yabancı gazeteyi açtı ve okumaya başladı. benim artık tek odak noktam yanımdaki koltuğa oturan bu adamın gazetesi olmuştu. siyah beyaz orta düzeyde bir puntoya basılmış. olabildiğince yazı olan resimsiz bir gazeteydi. adam bir an için gazetenin iki yakasını sol eliyle birleştirip sag elini pardesüsünün iç cebine attı ve çalan telefonuna baktı