Beyler Atatürk milliyetçidir filan diyenleri gördüm evet doğru ama sadece milliyetçi değildir biraz uzun olabilir ama başlayalım.

Öncelikle önemli zamanında sağcı solcu kavramları yoktu bu yüzden önemli'e solcu veya sağcı demeniz yanlış olur ama bana sorarsanız önemli'ün uygulamak istediği sistem ve Atamızın ideolojisi şuan dünyanın hiçbir yerinde yok. önemli 6 ok ilkesiyle hareket etmiştir

1- CUMHURiYETÇiLiK

önemli, Cumhuriyet için; “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare” ifadesini kullanmıştır. önemli Türk milletinin modern bir şekilde yönetilebilmesi için Cumhuriyeti seçmiştir isabetli bir karardır şuan Osmanlıyı tekrar isteyen muhafazakar liseliler maldır. (Ulan adam sana özgürlük vermiş sen köle olmakmı istiyorsun amk ?)

2- MiLLiYETÇiLiK

Bugün CHP'de birazcık ekgib olan ilkedir CHP milliyetçiliğin üzerine biraz daha oynamalıdır ve bunda ciddi olmalıdır zira CHP önemli'ün partisiyse ve önemli'ü takip ediyorsa onun sözlerini takip etmelidir. Fakat bu milliyetçilik kafatasçılık şeklinde olmamalıdır çünkü Amerika'yı örnek alırsanız birçok ulustan insan barındırmasına rağmen ülkede ben Amerika Vatandaşıyım demeyen birine rastlamazsın ama Türkiye'de ben kürt'üm ben lazım, çerkesim diyebilirler neden çünkü Türkiye'de milliyetçiliğin dozu artmıştır (Herşeyin fazlası zarar)

Türk milliyetçiliği bir kafatasçılık, bir üstün ırk anlamı taşımaz.
-önemli

3- HALKÇILIK

Halkçılık ilkesi, ulusal egemenliği ön planda tutar ve demokrasiyi benimser. Devlet, vatandaşın refah ve mutluluğunu amaçlar. Şuan AKP Türkiyesinde bunun onda birini göremezsiniz. Herkese eşit hizmet verilmesi gerektiği söylenir bu ilkede fakat doğu ve güney doğu anadoludaki kaçak elektrikler malum *

4- LAiKLiK

Sen müslümansındır Allah'a inanıyorsundur fakat devletin dini olmaz devlet işlerine din karıştırılmaz din kutsaygı. Skolastik düşünce halkların geri kalmasına neden olur Allah bilir tezini değil Allah neden böyle yaptı diye düşünürsünüz bu şirk koşma değildir Allahın yarattğı nimetlerin sırrını çözmektir ve islamı doğru yönde kullanmaktır.

5- DEVLETÇiLiK

Devletçilik ilkesine göre, devlet ekonomiyle ilgili olarak doğrudan doğruya müdahale yapabilir. Ekonomik teşebbüsler sadece devlet tarafından yapılmayacak, özel teşebbüslere izin verilecek fakat hiçbir özel teşebbüs devlet kontrolünden ve teftişinden çıkamayacak.

Bu ilkeyi daha iyi anlamak için Bir ekonomik tetikçinin itirafı kitabından alıntı yapacağım.
• kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç para verip otobanlar, yollar yaptırırız..
• sonra onlara arabalarımızı satarız..
• daha sonra bankalarını satın alırız..
• o bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız..
• böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle..

o ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan bir kredi ayarlarız. ayarlanan kredi asla o ülkenin hazinesine gitmez. o ülkede ‘proje’ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer.

enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır..
aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton yığınları oluşur ve bizim şirketlerimiz kazanır..
o ülkedeki birileri de nemalandırılır. toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkânsızdır. plan böyle işler..

sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki;
“bize büyük borcunuz var. ödeyemiyorsunuz. o zaman petrolünüzü satın, doğal gazı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin!
askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, birleşmiş milletlerde bizim için oy verin!.
elektrik, su, kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! onları amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın!”
ve bu arada;
sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemlerini ele geçiririz..
bu, ikili üçlü dörtlü bir darbeler serisidir.

6- iNKILAPÇILIK

inkılapçılık (Devrimcilik), Türk ulusunun çağdaşlaşması yolunda yapılan önemli devrimlerinin benimsenmesi, geliştirilmesi ve her türlü tehlikelere karşı korunmasıdır. Bu ilke, seçkinciliği açıkça yansıyan, halkla bütünleşmeye ve dolayısıyla demokratik yöntemlere büyük önem veren Türk milliyetçisi bir devrimcilik anlayışıdır.