+1
-1
Ve bu yavşak padişah ilk soruyu sormuş: 'gökyüzünde kaç tane yıldız vardır?' uzun bir sessizlik olur. meydanda mırıldanmalar başlamış. herkes padişaha ana bacı kalaylamaya, küfürlerden küfür seçmeye başlamış. (bende senin sorduğun soruyu gibeyim dıbına soktuğumun kerkenezi seni) bu liseli yavşak padişah bilemeyeceğinden emin olduğu bizim huur çocuğu keloğlana dönerek 'sen cevap ver bakalım tüysüz bamya' demiş. bizim bu pekekent oğlan gafil avlanmış. fakat bu padişahın tam bir süzme yavşak olduğunu anlamıştır. ve aklına gelen şu cevabı vermiş 'senin o yannan kafalı başında kaç tane saç teli varsa gökyüzündede o kadar yıldız vardır yavşak padişahım. Siz sayısını daha iyi bilirsiniz' padişah vezirlerine bakmış, bu cevap vezirlerinde çok hoşlarına gitmiş ve bu cevabın doğru olduğuna onay vermişler: 'doğru cevap salak padişahımız' (vay bak sen bizim şu 31ciye)
padişahın çirkinmi çirkin, azgın mı azgın, sulu amcıklı kızı bu genç,kel huur çocuğundan etkilenmiş, padişah ise içten içe sinirlenmiştir. bu kel yavşağa kızını vermek istememektedir. bu yüzden daha zor bir soru sormaya karar verir... (vay benim enayi padişahım,vay benim zütü gibli, ağzı döllü padişahım)