/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1126.
    +48
    *
    Eylül yüzümdeki kanları görmüştü,
    ona rağmen bırak yarama bakmayı,
    konuşmama fırsat bile vermeden kapıyı yüzüme kapatmıştı.
    "şimdi zamanı değil Ömer, git burdan" ha,
    vay amk.
    neyin zamanıydı ki zaten
    babamın selimi de alıp almanya'ya gidişinin mi,
    ablamın henüz doğmamış çocuğunu kaybedip bir daha çocuk sahibi olamayacak olmasının mı,
    elimin yüzümün yara bere içinde olmasının mı,
    hiç hesapta yokken sana köpek gibi aşık olmamın mı,
    neyin zamanıydı ki zaten amk..
    bi süre öylece kapıda bekledim belki yine açar diye, açmadı.
    aşağı indim, bi süre camın altında bekledim belki camdan bakar diye, bakmadı.
    "boş koy be ömer" dedim kendi kendime ve durağa yürüdüm.
    yürürken hala arabada bekleyen yancı binlere içimden "gibinizden haberiniz yok amk siz daha oturun burda mal mal" dedim ve bana bakan bakışları arasında durağa geldim.
    gözlerim rüstem abiyi aradı ama yoktu rüstem abi piyasada.
    çardakta oturan meraklı taksiciler direk yanıma geldi.
    -ömer bu ne hal. dediler.
    cevap vermedim.
    elemanlardan biri ecza dolabından gazlı bez çıkartıp oksijenli su ile kaşımı temizlemeye başladı.
    küçük bi yaraydı ama baya kan akmıştı.
    temizlerken
    -ağrıyor mu? diye sordu.
    -kaşım ağrımuyordu ama bileğim çok ağrıyordu.
    doktor "küçük bi çatlak, alçıya gerek yok ama çok zorlama bi süre" demişti.
    bense kavgaya girmiş limitleri zorlamıştım.
    haketmiştim amk.
    ama eylül'ün söylediklerini haketmemiştim lan beyler.
    içim yanıyordu.
    çardağa çıktım tekrar belki eylül'ü görürüm umuduyla ama ne cama çıkan ne de aşağı inen vardı.
    öylece bekledim.
    bi süre geçtikten sonra çaresizce yürüdüm arabaya.
    bileğim gerçekten çok acıyordu.
    sendeliyordum.
    saat daha 4'e vardı ama durakta boş boş beklemektense ablamın yanına gitmek daha mantıklı gelmişti.
    ···
   tümünü göster