-
3776.
+46*
çok geçmemişti ki sahile geldim.
aysel'in çalışacağı kafenin önünde durdum.
aysel kapının önünde bekliyordu.
önce ben olduğumu farketmemiş olacak ki bana doğru yürüdü ve sonra beni görünce durdu.
geri dönerek az önce beklediği yere yürüdü.
benim arabaya binmeye niyeti yoktu.
kontağı kapatıp indim arabadan.
aysel'in yanına doğru yürüdüm.
geldiğimi görmeme ihtimali yoktu ama yüzüme de bakmıyordu.
kulağında telefon vardı ama konuşmuyordu.
tam karşısında durdum.
-merhaba.
-bi taksi istiyorum. dedi
sinirlenmiştim ama bi şey demedim, hakkım da yoktu zaten amk.
tam bulunduğumuz yerin adresini veriyordu ki telefonu elinden alıp,
-taksi istemiyoruz bilader, eyvallah. diyerek telefonu kapattım.
-ne yapıyorsun sen ya. dedi aysel sinirlenerek. elimden telefonu aldı geri.
-taksi geldi işte, 2. ye gerek yok. dedim
elindeki telefonu tekrar kaldırmıştı.
-ee ben boşuna mı geldim o kadar yolu. dedim belki bu tutar diye, parası gibimde olmamasına rağmen.
telefonu kapatıp elini çantasına attı.
-saçmalıyorsun. diyerek tuttum elini.
ben bu kadar çok eylül'ün elini bile tutmamıştım amk.
-ben mi saçmalıyorum. dedi
-doğru söylüyorsun ben saçmalıyorum. dedim
-git az ilerde saçmala o zaman. dedi
-bırak da hatamı telefi edeyim aysel. dedim
-ömer git başımdan. dedi
-eyvallah. diyerek bir anlık sinirle arkamı döndüm ve arabaya doğru yürüdüm.
ama gitmeye hiç niyetim yoktu.
geri döndüm.
hiç konuşmadan aysel'in kolundan tuttum ve arabaya sürüdüm.
kapıyı açıp arabaya bindirdim.
-ya bıraksana olum. diyordu.
cevap vermedim.
sağ ön koltuğa bindirdim aysel'i.
gelmemek için inat ediyordu ama o da benim gibi istemem yan cebime koycuydu.
sonuçta onu koltuğa oturtup şoför koltuğuna binmek için arabanın etrafından dolandığımda gayet de tekrar inebilirdi arabadan.
ama inmemişti.
arabanın içinde suratı 40 karış beni bekliyordu.
hızlı hareketlerle bindim arabaya.
duyduğum ilk kelime "hayvan" oldu.
ne derse desin "gibtir git" kelimesinden daha ağır olmadığı için hiç birine cevap vermeyecektim.
ana bacı karıştırmasın yeterdi.
sürdüm arabayı.
ama mahalleye değil başka yere gidiyorduk.
aysel farketmiş olacak ki
-nereye. diye sordu.
cevap vermedim.
-sana sorduk ulan. dedi
-gidince görürsün. dedim
başlık yok! burası bom boş!