-
3926.
+53*Tümünü Göster
sahile gelmiştik.
her zaman park ettiğim yere park ettim arabayı.
emrah direk bizim kayığa doğru yürüyordu.
bense hiç bir şey demeden ilerdeki tekele yürüyordum.
nereye gittiğimi anlayarak hiç sormadan değiştirdi yönünü.
peşime takıldı.
ağır ağır yürüyorduk.
yürümek iyi gelmişti.
serin serin esen rüzgar biraz daha kendime getirmişti beni.
az ilerde eylül'ün beni ilk öptüğü yerden geçerken durdum.
emrah bi süre daha yürümeye devam etti ama sonra o da durdu.
derin derin baktım.
çok değil yakın zaman önce tam burda dünyanın en mutlu insanı benken şimdi en sevdiği oyuncağını kaybeden çocuk gibi çaresizce bekliyordum.
emrah hiç bi şey demeden beni bekliyordu.
emrah gibi bir adamın bu denli sabırlı olması aslında dışardan ne derece kötü gözüktüğümün bir göstergesiydi.
ablam beni böyle görmemeli diye geçirdim o an içimden,
ve yürümeye devam ettim.
bi 15 dk kadar sonra tekele gelmiştik.
bi 70'lik rakı, biraz buz, bi şişe su. süzme yoğurt, iki de plastik kaşık aldık.
parayı vermek için elimi cebime attıysam da yetmemişti para aldıklarımıza.
emrah elimi tutarak kendi cebinden çıkarttığı parayla ödedi aldıklarımızı.
poşet emrahın elinde bizim kayığa doğru yürüyorduk bu sefer.
teknelerin oraya yaklaşmıştık.
bizim kayık aynı yerinde duruyordu.
önce ben atladım, sonra da poşeti bana verip emrah atladı kayığa.
kendi kayığımız gibi rahattık amk.
ben elimle koymuş gibi tahtanın altındaki bardakları buldum.
aslında elimle koymuş gibi değil zaten elimle koymuştum.
aldığımız suyla bardakları çalkalayıp kayığın ortasındaki masa olarak kullandığımız tahta yükseltiye koyduk.
emrah doldurdu rakıları.
hiç bi şey sormadan anlatmamı bekliyordu.
bi süre daha anlatmayacaktım.
ilk dubleyi sessiz ve hızlı bir şekilde içtik.
ikimizin de yüzü buruşmuştu,
-abi sen keyfini çıkar, bana eşlik edicem diye acele etme. dedim
-sonra rakıyı tek başına bitir di mi amk. dedi tebessüm ederek.
gözü rakıda falan değildi, böyle şeylerin hesabını yapmazdı, bilirdim.
o yüzden güldüm geçtim ben de.
ilk duble bitmiş 2. ye geçmiştik.
aynı şekilde ikinciyi de içmiştik.
süzme yoğurt da yanına ne güzel gidiyordu amk.
derken ben girdim emrah'ın "hadi amk anlat artık" diyen bakışları arasında lafa.
-ne garip di mi abi. dedim
-ne garip? dedi
-hiç tanımadığın bir insan hiç beklemediğin bir anda hayatına giriyor, seni bir anda kendine bağlıyor, sonra gibtir olup gidiyor. dedim
-belki de gitmek zorundadır be oğlum. dedi beni teselli etmeye çalışarak.
-peki ya arkasında da bi enkaz bırakmak zorunda mıydı be abi. dedim
-biz o enkazdan tekrar bina dikeriz be amk, biz bizi biliriz rahat ol. dedi
tebessüm ettim. -
-
1.
+3 -11ilk şuku
-
2.
+30Emrah gibi dostum olsa keşke
-
3.
+16şu part agır oldu
diğerleri 1 -
1.
başlık yok! burası bom boş!