bak kardes, yanlis anlama biz dovecegimiz adama da kardes deriz. yirmibes senedir bagcilarda kucuk, karanlik ve izbe bir bijuteri dukkanini calistiririm. kah hazir kina, kah oje, toka derken uc kurus nevalemi cikarir, uc bes bira alir tek goz evime giderim. ev dediysem baba yadigari gecekondudan bozma bisey iste. dedim ya iste bu rutin hayatin icinde mutlu bir sekilde yuvarlanir giderim. daha dogrusu giderdim, ta ki dukkana internet baglatip bu sozlukte senin gibimsonik basliklarini okuyana kadar. artik kendimi ise guce vermiyor, surekli hem sovuyor hem de okumaya devam ediyordum. dukkanda cok satilan sac bantlari ve toka cesitleri teker teker tukendi, musteriler artik cesit olmadigi icin dukkandan eli ayagi cekti ama ben yine seni okumaktan ve sovmekten vazgecemedim. artik dukkanin kepenklerini bile acmiyor, sadece sana sariyordum. tam kendimi asacakken asker arkadasim bilgisayar muhendisi tahsin dukkana geldi ve beni tutup idam sehpasindan indirdi. ona da anlattim durumu, ise senin ipni, ipden de adresini bulmakla basladik. ben dukkanda son kalan mallardan kadin corabi, yapistirma sahte tirnak, kolye bilezik topladim. ozellikle ruj ve oje konusunda tahsinle biraz gorus ayriligi yasadik ama onu da astik. sana dogru geliyoruz, seni susleyip pusleyip karimiz yapicaz. bekle sen amk adami beklee